25.12.2024

Erkin Uzun: Hayatta en güzel şeylerden biri, bir konuda derinlemesine bilgi sahibi olmak ve uzmanlaşmak

İlham Verenler sohbetlerine devam ediyoruz. Bu haftaki konuğumuz Token Finansal Teknolojiler Dijital Kart Çözümleri Genel Müdür Yardımcısı Erkin Uzun.

İsterseniz önce bir teşekkür ile başlayalım. Hayatınızda birine teşekkür edecek olsanız bu kim olurdu ve neden?

Hayatta en önemli kılavuzum olan değerlerimin oluşmasında bana rehberlik eden üç kişiye teşekkür ediyorum: Annem, Babam ve Atatürk.

Annem ve babam, bana dürüstlüğü, sevgiyi, tüm canlılara saygıyı, adaleti ve emeğin değerini öğrettiler. Atatürk ise, düşüncelerime ve hayallerime ilham kaynağı oldu, vizyonumun şekillenmesinde büyük rol oynadı.

Sizi tanıyabilir miyiz, yaşamınızdaki kilometre taşlarından bahseder misiniz?

1981 yılında Adana’da doğdum. Kilometre taşlarım, çocukluk yıllarımda başladı. Annemin vizyonu sayesinde çocukluğum boyunca küçük küçük birçok ticari girişimin içerisinde bulunmam, girişimci ruhumu besledi. Çocukluk ve ilk gençlik yıllarımda takım sporlarına yatkınlığım, kendimi tanımamı, motivasyonlarımı anlamamı sağladı.

Lise eğitimimi, Adana Fen Lisesi’nde tamamladım. Daha sonra Boğaziçi Üniversitesi’nde İktisat eğitimi aldım. Boğaziçi’nin özgürlükçü ortamı, sosyal gelişimime büyük katkı sağladı. Kulüp aktiviteleri sayesinde organizasyon becerilerimi geliştirdim ve hatalarımdan öğrenme fırsatı buldum.

2004 yılında üniversiteden mezun olduktan sonraki ilk iş alanımda uzmanlaşmayı düşünmedim. Ancak, bu deneyimde öğrendiğim teknik bilgileri sonraki yıllarda çok kullandım ve bu bilgilerle diğer alanlarda da fark yaratma şansım oldu – öğrenilen hiçbir bilginin boşa gitmediğini görmüş oldum. Kariyerimdeki en önemli dönüm noktalarından biri, 2015 yılında Arçelik’te M&A ekibine katılmam oldu – kurumsallık, karar alma, liderlik ve uzmanlığın önemi konularında çok şey öğrendim. Genel olarak da kariyer hayatımdaki en büyük şansım rol-model liderlerle çalışma şansı bulmamdı.

Hayatımdaki bir diğer önemli kilometre taşı ise, 2018 yılında oğlumun dünyaya gelmesiydi. Onun varlığı beni ruhen dinginleştirdi ve hayata bakışımı olgunlaştırdı. Sevginin ileriye doğru aktığını öğretti.

Günlük yaşamınızda rutinleriniz var mıdır, varsa paylaşır mısınız?

Çocukluk yıllarımdan itibaren okuma alışkanlığım, hayatımın önemli bir parçası olmuştur. Son dönemde, güne daha erken ve 15-20 dakikalık egzersizlerle başlamaya özen gösteriyorum. Ayrıca, günlük yaşadığım olayları ve düşüncelerimi not alma alışkanlığı geliştirmeye çalışıyorum. Bu notları ileride oğluma bırakmayı ve onun da bu deneyimlerden faydalanarak kendi yolculuğunda rehberlik edinmesini hayal ediyorum. Umarım rutine dönüştürmeyi başarabilirim.

Bilinmeyen bir yönünüz var mı?

Şarkı söylemeyi seviyorum, enerjimi yükseltiyor ve daha sağlıklı hissetmemi sağlıyor. Üniversitede Rock Korosundaydım. Sonrasında birkaç amatör grupta solistlik yaptım, gitar çaldım. Amatör denemelerim daha çok rock alanında olsa da, her türlü müzikten keyif alabilen birisiyim. Şu an iş hayatımın yoğunluğu nedeniyle ara vermiş olsam da gelecekte, müziğe daha çok zaman ayırabileceğim fırsatlar yaratmayı istiyorum.

Ekibinize alacağınız kişilerde nelere dikkat edersiniz?

Ekibimize katılacak kişilerde öncelikle iç motivasyon, samimiyet ve iyi niyeti ön planda tutuyorum.

İç motivasyon önemli bir kriter. Bir şeyler başarma ve öğrenme isteğinin dış faktörlerden çok, kişinin kendi değerlerinden, merakından ve keşfetme arzusundan gelmesi gerektiğine inanıyorum. Bunu, hem başarıya ulaşmak için gerekli tutkunun kaynağı hem de zorlu dönemlerde ayakta kalmayı sağlayan duygusal dayanıklılığın temeli olarak görüyorum. Zaten bana göre bir yöneticinin iki temel görevi var; iç motivasyona sahip doğru kişileri bulup işe almak, onların motivasyonunun bozulmamasını sağlamak…

Samimiyet ve iyi niyeti ise bir ekipte güven ortamı yaratmanın temel taşları olarak görüyorum. Güven, bir ekibin aynı hedefe odaklanıp iş birliği içinde çalışabilmesi için olmazsa olmaz. Ayrıca, sağlıklı iş ilişkilerinin temelinde bu değerlerin yattığına inanıyorum. Samimiyet ve iyi niyet, sadece profesyonel başarı için değil, iş yerinde anlamlı ve sürdürülebilir bir kültür yaratmak için de vazgeçilmez unsurlar.

Sizce satış dahil hayatın her alanında kadın-erkek dengesinin sağlanması neleri değiştirebilir?

Toplumsal cinsiyet eşitliği, adaletin sağlanması açısından çok önemli bir hedef. Kadın-erkek dengesinin sağlanması ise sadece adalet değil, aynı zamanda sürdürülebilir başarı açısından da kritik bir gereklilik. Bu denge, satış ekipleri dahil olmak üzere, herhangi bir toplulukta olumlu sonuçlar doğurma potansiyeline sahip. Ancak, ben bu konuyu yalnızca kadın-erkek dengesi özelinde değil, daha geniş bir kapsayıcılık ve çeşitlilik çerçevesinde ele almanın daha doğru olduğunu düşünüyorum.

Zira sürdürülebilir gelişim, farklı perspektiflerin karar alma süreçlerine dahil edilmesi ve hakkaniyetin sağlanmasıyla mümkün. Bugün, çeşitlilik ve kapsayıcılığı etkin bir şekilde benimseyen, hakkaniyete ve liyakate önem veren kurumların daha iyi kararlar aldığı ve daha başarılı sonuçlar ürettiğine dair birçok araştırma bulunuyor. Bu nedenle, çeşitlilik ve kapsayıcılık, yalnızca sosyal bir gereklilik değil, aynı zamanda hızla değişen dünyada kurumların rekabet avantajı sağlayabilmesi için de bir ön koşul haline gelmiş durumda.

Mevcut tablo, kadınların fırsat eşitliği açısından dezavantajlı olduğu bir durumu gösteriyor. Ancak bu, yalnızca bir sonuç. Bu sonuca yol açan kök nedenleri anlamadan ve bu nedenlerle samimiyetle mücadele etmeden, gerçek bir denge sağlamak mümkün mü? Bunun üzerinde düşünmemiz gerekiyor.

Öğrencilere kariyer yolculuklarında neler tavsiye edersiniz?

Sabırlı olmanın önemine inanıyorum ve şans diliyorum. Hayatta en güzel şeylerden biri, bir konuda derinlemesine bilgi sahibi olmak ve uzmanlaşmak. Bu, size “temeli olan” bir özgüven kazandırıyor. Uzmanlaşmanın aynı zamanda özgürlük sunduğunu düşünüyorum, çünkü gerçekten iyi olduğunuz bir alanda, seçenekleriniz artıyor ve bağımsız hareket edebiliyorsunuz. Bazı hipotezlere göre, bir konuda uzmanlığa ulaşmak 10.000 saatlik bir çaba gerektiriyor. Bu, sabırla, tutkuyla ve disiplinle çalışmayı gerektiriyor. Ancak, iş hayatında sadece çaba yeterli değil; şans da geleceğimizi şekillendiren önemli faktörlerden biri. Sevdiğim bir söz var: “Kader çabaya âşıktır.” Aynı şekilde, şansın da çabaya âşık olduğuna inanıyorum. Çalışmak her zaman başarıyı garanti etmese de, çalışmadan başarı mümkün değildir. Şans çabaya âşıktır ve çabanız arttıkça şansınız da artar. Şansı arttırmanın bir diğer yolu ise size bir şeyler öğretebilecek doğru insanlarla birlikte çalışmak.

Öğrencilere tavsiyem, kendileriyle ilgili farkındalıklarını artırarak ne istediklerine doğru karar vermeleri, yapıcı bir hırsla hareket ederek hedefleri uğrunda çalışmaları ve güçlü ilişkiler kurmaları. Bu yolun, hem tatmin edici hem de anlamlı bir kariyerin anahtarı olduğuna inanıyorum.

Sevdiğiniz bir kitaptan beğendiğiniz bir paragrafı bizimle paylaşabilir misiniz?

Adam Fawer’in 2004 yılında ilk baskısı yapılan Olasılıksız kitabından bir paragrafta ana kahramanların şu diyalogu, rastlantının bile tahmin edilebilir olduğunu savunması itibariyle bana hep ilginç gelmiştir.

-        Eğer bir parayı havaya atarsam yazı ya da tura gelmesi şansa bağlı değil mi?

-        Evet

-        İşte burada yanılıyorsun. Eğer bir parayı fırlattığında bunu etkileyen tüm fiziksel faktörleri hesaplayabilseydin, örneğin elinin açısı, yerden yüksekliği, parayı fırlatmak için ne kadar güç kullandığın, rüzgar veya hava akımı, paranın alaşımı falan gibi, o zaman yazı mı tura mı geleceğini yüzde yüz bilebilirdin.

Bu diyalog, bana şunu hatırlatıyor: Çoğu zaman kaderin tamamen rastlantısal olduğunu düşünsek de, olayların ardındaki mekanizmaları anlamaya çalışarak hayatımızı şekillendirme gücüne sahibiz. Çaba ve disiplinle çalışarak, kontrol edebildiğimiz faktörleri optimize edebilir ve şansımızı artırabiliriz. Tıpkı bu diyaloğun gösterdiği gibi, şans da doğru hesaplanmış bir çabanın sonucu olabilir.

Sık kullandığınız bir atasözü var mı? Yoksa size göre herhangi bir durumu en iyi anlatan atasözü hangisi?

En sık kullandığım atasözü olmasa da “Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur” sevdiğim bir atasözü. Basit gözükse de hayatta birçok konuda bize yol gösterebilecek derinlikte olduğunu düşünüyorum.

SALES NETWORK Topluluğu’nu başkalarına nasıl anlatırsınız?

Sales network topluluğunu, profesyoneller açısından bir ilham ve işbirliği platformu olarak tanımlıyorum. Profesyonel gelişim, bilgi paylaşımı ve dayanışmayı da öncelik haline getiren bir ekosistem sunuyor. Kendi adıma, şimdiye kadar bu toplulukta farklı sektörlerden insanlarla tanışma, yeni satış yaklaşımlarını öğrenme ve ilham verici hikayeler dinleme şansı buldum.

SN Leaders Club

Erkin Uzun

Token Finansal Teknolojiler, Dijital Kart Çözümleri Genel Müdür Yardımcısı

Paylaşma Seçenekleri

Diğer Röportajlar

Röportaj

18.12.2024

Anıl Altınküplü: Yeni işlere imza atma tutkusu ve birlikte değer üretmek benim motivasyonumun merkezinde yer alıyor

Benim motivasyonum, yeni projelere birlikte imza atmak ve anlamlı değerler üretmektir. Ekibime dahil edeceğim kişilerin de bu tutkuyu ve motivasyonu paylaşabiliyor olmaları benim için büyük önem taşıyor.

Röportaj

10.12.2024

Çağıl Baloş: Ben bugün öğrenci olsam, Çince öğrenmeye başlardım

İletişim becerilerini artıracak faaliyetlerde bulunmalarını ve kendi networklerini yaratmalarını şiddetle tavsiye ederim. Bunun yanında kişisel markalarına da çalışmaları diğer bir önerim olacak. Tüm bunların yanında ben bugün öğrenci olsam Çince öğrenmeye başlardım.

Röportaj

04.12.2024

Mehmet Çağdaş Savaşan: Sales Network, üyelerinin tecrübelerini paylaşarak karşılıklı öğrenme ve gelişim imkanı sunuyor

Sales Network Topluluğu’nu, ortak sorunları ve işleri olan, birbirine yardımcı olup destekleyen kişilerin bir araya geldiği bir topluluk olarak tanımlarım.

Topluluğumuza Katılın!

Daha iyi bir dünyayı birlikte tasarlamak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

People Icon

Saygın ve Güçlü
Üyeler

Content Icon

İlham Veren
İçerikler

Communication Icon

Çok Yönlü
Etkileşim

Hemen Katıl