İlham Verenler Sohbetlerinin bu haftaki konuğu Umur Basım Genel Müdürü Melike Koçoğlu.
İsterseniz önce bir teşekkür ile başlayalım. Hayatınızda birine teşekkür edecek olsanız bu kim olurdu ve neden?
Anne ve babama teşekkür etmek isterim- ilk okuldan sonra kazandığım birkaç iyi okul arasında Üsküdar Amerikan Lisesi’ni tercih ederek ileriki hayatım için bana büyük katkıları olan, hayata bakışımı etkileyen ve ömür boyu sürecek dostluklar kazanmamı sağlayan bir okulda okuma fırsatı verdikleri için.
Sizi tanıyabilir miyiz, yaşamınızdaki kilometre taşlarından bahseder misiniz?
1979 İstanbul doğumluyum. Doğma büyüme Erenköylüyüm. Hayatımın dönüm noktası lisede üniversite sınavına doktorluk yolunda hazırlanırken, aile ve arkadaşlarımın farklı görüşlerine rağmen, son sene kararımı değiştirerek işletme okumaya ve iş hayatına katılmaya karar vermemdir. Hayatımın yönü tamamen değişmiş oldu. Boğaziçi İşletme Bölümü’nden 2001 senesinde mezun olduktan sonra iş yaşamıma gerçek bir okul olan Unilever’de başlamam da benim için önemli kilometre taşlarından biridir.
Sizce sizi diğer herkesten farklılaştıran özellikleriniz nelerdir?
İnsanları olduğu gibi kabul eden bir olduğumu düşünüyorum, yaptığım işleri tutku ile yapmayı severim.
Sizi başkalarına sorsak en çok hangi özelliğiniz öne çıkar?
Sanırım cesur, öğrenmeyi seven, bildiğini sonuna kadar savunan ve bazen de inatçı, biri olduğumu söylerler.
Günlük yaşamınızda rutinleriniz var mıdır, evet ise paylaşır mısınız?
Erken kalkarım ve işe mesai saatlerinden 1 saat önce başlarım, hafta içi akşam programlarım yoğun olsa bile uyku düzenime önem veririm.
Zorlayıcı bir dönemden geçerken kendinizi rahatlatmak için neler yaparsınız?
Yürüyüşe çıkarım, yakın dostlarım ile bir araya gelirim, dua ederim.
Bilinmeyen bir yönünüz var mı?
Sanırım yok… Koyu bir Beşiktaş taraftarıyım, uzun süredir kombinem var ve seyahatte değilsem maçları kaçırmam, aynı zamanda kulübün üyesiyim. Ama sanırım beni tanıyan ve benimle çalışan herkes artık bu yönümü biliyordur.
Satış dünyasında olmak bilinçli bir tercih miydi sizin için, bugünlere nasıl geldiniz?
İşletme okumak ve pazarlama alanında çalışmak bilinçli bir tercihti. Uzun yıllar pazarlama rollerinde çalıştıktan sonra 3M yıllarımda kariyer gelişiminin parçası olarak pazarlama görevime satış departmanının da sorumluluğu eklendi. 30 yaşında, son derece zorlu bir sektörde, hem zincir mağazalar hem geleneksel kanalın satış yönetimini üstlendim ve iş hayatıma çok olumlu etkisi oldu. Bu rolden sonra icra kurulu üyeliklerine ve genel müdürlüğe giden kariyerim daha da hızlandı.
Ekibinize alacağınız kişilerde nelere dikkat edersiniz?
İşini sahiplenen, insiyatif alan, iç motivasyonu yüksek bir ekip ile çalışmaktan büyük keyif alırım.
Ekibinizi motive etmek için hangi araçlardan yararlanırsınız?
Onların fikirlerini her daim dinlerim, önemli kararları birlikte alırız, her zaman açık iletişimin gücüne inanırım.
Kuşak farklılıklarını nasıl yönetiyorsunuz?
Farklılıkları seviyorum aslında. “Kuşak”lara göre kategorize etmek yerine değişik bakış açılarını duymayı sürekli gelişim için faydalı buluyorum.
Kadınların satış dünyasında daha çok yer alması neleri değiştirebilir?
Kadınların satış dünyasında yer alması potansiyel iş gücü havuzunun tamamından, şirketler için çok önemli satış fonksiyonun da yararlanmasına fırsat verir. Bunun dışında hiçbir katkıyı kadın ve erkek olarak ayırmayı sevmiyorum çünkü “cinsiyetsel” değil “bireysel” farklılıklar olduğuna inanıyorum.
Gençlere satış mesleğini tavsiye eder misiniz, neden?
Ederim; müşteriyi, kanalı, sahayı bilmek, bütünsel bakış açısı ile birleştirildiğinde kişinin hem mevcut işinde başarılı olmasını sağlar hem de kariyer basamaklarında yukarı doğru ilerlemesine fırsat yaratır.
Öğrencilere kariyer yolculuklarında neler tavsiye edersiniz?
Yapabiliyorlarsa sevdikleri işi yapsınlar yoksa da yaptıkları işi sevmenin yolunu bulsunlar, iç motivasyonlarını kaybetmesinler ve her zaman öğrenme heveslerini canlı tutsunlar.
Kitap okur musunuz, evet ise önereceğiniz kitaplar var mı?
Evet okurum. Tavsiyem her alanda kitabın okunması, biyografi, sektörel, bilimkurgu, tarih vb. En son Michael Crichton’ın State of Fear (Sessiz Tehlike) kitabını okudum, yazarın bu ve diğer kitaplarını tavsiye ederim. Aynı zamanda İlber Ortaylı’nın Bir Ömür Nasıl Yaşanır kitabını da öneririm.
Sık kullandığınız bir atasözü var mı? Yoksa size göre herhangi bir durumu en iyi anlatan atasözü hangisi?
Sohbetlerimde ve sunumlarında sık kulladığım ve inandığım bir sözü paylaşabilirim: “Kader çabaya aşıktır”
SALES NETWORK platformu için neler söyleyebilirsiniz? Bugünü nasıl görüyorsunuz, gelecek için neler öneriyorsunuz?
Gerçekten satış fonksiyonunu için yıllardır eksik olan bir alanı çok kısa sürede ve geniş bir katılım ile doldurduğu için kurucularını ve tüm emeği geçenleri tebrik ediyorum.
Farklı sektörlerden yeni şirketleri çekmeye devam etmesini; kariyerinin başındaki gençler ile deneyimli profesyonelleri mentörlük ve farklı organizasyonlar ile sık sık bir araya getirerek deneyimleri paylaşma ortamı yaratmasını; Women in Sales Network’ü zenginleştirerek geliştirmesini; özellikle satış alanındaki global gelişmelerin paylaşıldığı bir platform olmaya devam etmesini diliyorum. İhtiyaç duyulan her yerde ben de SALES NETWORK’e destek vermeye hazırım.