Menüye Dön
İlham Verenler sohbetlerine devam ediyoruz. Bu haftaki konuğumuz ISS Türkiye CCO'su Anıl Altınküplü.
İsterseniz önce bir teşekkür ile başlayalım. Hayatınızda birine teşekkür edecek olsanız bu kim olurdu ve neden?
Bu soruya tek bir isimle yanıt vermek gerçekten zor. Çünkü hayatım boyunca gerek ailemden, gerek çalışma ortamından, gerekse dost çevremden birçok insandan ilham aldım ve destek gördüm. Ancak öncelikle anneme ve sevgili eşime teşekkür etmek isterim. Beni her zaman koşulsuz bir sevgiyle destekleyen, hatalarımdan öğrenmeme izin veren, ama asla pes etmememe yardımcı olan kişiler oldular. Hayatın iniş çıkışlarında yanımda duran, bana cesaret veren ve her zaman arkamda olduğunu hissettiren bir hayat arkadaşım olduğu için şanslıyım. Onun güveni ve anlayışı, bugüne varan yolculukta en büyük motivasyon kaynağım oldu.
Tabii iş hayatımda da hayatıma dokunan birçok lider var. Bazılarıyla uzun yıllar birlikte çalıştım, bazılarıyla kısa süreli yollarımız kesişti. Ama hepsi bana bir şeyler öğretti; kimisi vizyonuyla, kimisi kararlılığıyla, kimisi de insanların hayatlarına dokunmadaki hassasiyetiyle.
Son olarak, hayatın içinde rastladığım belki araya mesafe veya zaman girdiği için eskisi gibi sık bir iletişimde olmadığım insanlara da teşekkür etmek isterim. Gülümseyen bir yüz, hiç beklemediğiniz bir anda aldığınız bir iyilik ya da yüreğinize dokunan küçücük bir an bile, bazen tüm bakış açınızı değiştirebilir. Hayatın güzelliklerini fark ettiren bu insanların varlığı da çok kıymetli.
Sizi tanıyabilir miyiz, yaşamınızdaki kilometre taşlarından bahseder misiniz?
Hayatımın ilk yılları Kocaeli – İzmit’te geçti. Benim büyüdüğüm yıllarda İzmit, sakinlerinin bir çoğunun birbirini tanıdığı, dayanışma ve mahalle kültürü olan bir yerdi. Hayatımın birçok alanında birlikte bir şeyler başarma tutkusu belki de buradan geliyordur.
İlk yurtdışı deneyimim Constanta Uluslararası Bilgisayar Lisesi’nde başladı. İstanbul Bilgi Üniversitesi İşletme bölümünden mezunum. 2 yıl kadar otelcilik tecrübesinden sonra 16 yılı aşkın süredir ISS Türkiye bünyesindeyim.
ISS Türkiye’de Satış & Pazarlama faaliyetlerini yürüten departmanın her kademesinde rol aldım. Şirketin sportif şenlikleri, Çalışma Kurulu, mentorluk programları gibi bir çok programda aktif görev aldım. 2008 yılında asistan olarak başladığım görevimde 2013-2015 yılları arasında Satış ve Pazarlama Direktör Yardımcılığı ve 2015-2023 yılları arasında Grup Satış Direktörlüğü gibi kritik pozisyonlarda bulundum. Şu anda ISS Türkiye'de Ticari İlişkilerden Sorumlu (CCO) olarak görev yapıyorum. Bu süre zarfında şirketimizin çalışan sayısını 16.000’den 45.000’e çıkaran stratejik yeni kontratlara imza attık. Bu kontratlar, bugün ulaştığımız sayılara gelmemizde önemli kilometre taşları oldu.
Günlük yaşamınızda rutinleriniz var mıdır, varsa paylaşır mısınız?
Evet, rutinler benim için hem disiplinin hem de mutluluğun bir parçası. Günümün en keyifli anları genelde oğlumla geçirdiğim vakitler oluyor. İş temposu ne kadar yoğun olursa olsun, onunla oyun oynamak, birlikte bir şeyler öğrenmek ya da sadece sohbet etmek benim için çok kıymetli. Onun dünyasına girmek, bana hem huzur hem de enerji veriyor.
Bunun dışında spor da günlük yaşamımın vazgeçilmezlerinden. Spor benim için hem fiziksel hem de zihinsel bir yenilenme aracı. Haftada birkaç kez bireysel olarak egzersiz yapıyorum; bazen koşu, bazen de ağırlık çalışmaları. Ama bir başka keyif aldığım şey de her hafta iş arkadaşlarımla oynadığımız futbol maçları. Bu, hem stres atmamızı sağlıyor hem de işten öte bir bağ ile kenetlendiğimiz bir topluluk haline geldi. Sahada rekabetçi olsak da maç sonrası kahkahalar ve sohbetler en az oyun kadar keyfli.
Tabii bu rutinler bir yandan beni canlı ve enerjik tutarken, bir yandan da hayatın akışında dengemi korumamı sağlıyor. Rutinlerin, hayatın temposuna bir düzen getirdiğine ve insanın kendine zaman ayırmasını kolaylaştırdığına inanıyorum.
Bilinmeyen bir yönünüz var mı?
Uzun yıllardır motosiklet tutkum var. Motosiklet sürüşü hız ve tutkuyu kontrol ve güvenlikle bir araya getiren bir alan. Bu yönüyle işteki yaklaşımıma çok benzetiyorum. Ticari ilişkilerin doğasında mevcut iş ortaklıklarını korumak ve yeni ortaklıklar geliştirmek için sürekli bir tempo var. Ancak bu hızı doğru stratejiler ve hedef odaklı yaklaşımlarla bir araya getirmek gerekli. Yine motosiklet sürüşünde mutlaka gerekli güvenlik ekipmanlarını kullanmak ve önlemleri almak şart. Hizmet verdiğimiz entegre tesis yönetimi sektörü de sermayesi insan olan bir alan. Bu sebeple insanın olduğu yerde güvenlik çok önemli. ISS’in global yaklaşımı “İnsanlar Mekanları Yaratır” mottosu ile mekanların insanlarla anlam bulduğu ve insan olduğu müddetçe mekanlarda yaşam olduğu üzerine kurulu. Bu sebeple insana değer veriyor ve her zaman iş sağlığı ve güvenliğini önceliyoruz. Performans odaklı olurken aynı zamanda güvenlikten asla taviz vermemek… İşimizin olmazsa olmazı. Bu yönüyle de motosiklet sürüşüyle ortaklaşıyor.
Ekibinize alacağınız kişilerde nelere dikkat edersiniz?
Ekiplerimize dahil edeceğimiz kişileri seçerken iyi bir karakter ve sağlam değerler, benim için ekip uyumunun ve başarıya giden yolun temel taşıdır. Saygılı, empati kurabilen ve iş birliğine açık bireylerden oluşan bir ekip her zaman uyum içinde daha iyisini yapmaya çabalar. Bu, sadece çalışma ortamını daha keyifli ve verimli kılmakla kalmaz, aynı zamanda uzun vadeli başarı için de güçlü bir temel oluşturur.
Elbette çalışkanlık, mesleki bilgi birikimi ve öğrenmeye açıklık da oldukça önemlidir. Ancak bir adayın yetenekleri kadar, ekibin genel dinamiğine uyum sağlayabilecek, istekli ve azimli bir yapıya sahip olması da önceliklerimiz arasında yer alır. Her pozisyonun ve her projenin farklı ihtiyaçları olduğunu göz önünde bulundurarak, işe alım sürecinde bu ihtiyaçlara uygun özelliklere sahip kişileri titizlikle belirlemeye özen gösteriyorum.
Başarı, paylaşmayı ve birlikte çalışmayı seven bir ekipten doğar. Bu nedenle, ekip üyelerinin bireysel başarıyı değil, kolektif başarıyı önemseyen bir anlayışla hareket etmeleri benim için kritik bir kriterdir. Benim motivasyonum, yeni projelere birlikte imza atmak ve anlamlı değerler üretmektir. Ekibime dahil edeceğim kişilerin de bu tutkuyu ve motivasyonu paylaşabiliyor olmaları benim için büyük önem taşıyor.
Sonuç olarak, güçlü ve uyumlu bir ekip oluşturmanın sırrının, doğru karakterlere ve uyumlu bir çalışma anlayışına sahip bireyleri bir araya getirmek olduğuna inanıyorum.
Sizce satış dahil hayatın her alanında kadın-erkek dengesinin sağlanması neleri değiştirebilir?
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin, hayatın her alanında var olması gerektiğine inanıyorum. Kadınların ve erkeklerin eşit temsili ve ortak katılımı, sadece bireylerin değil, toplumun tamamının gelişimi için kritik öneme sahiptir. Kadın-erkek dengesinin sağlanması, yalnızca iş dünyasında değil, toplumsal yaşamın her alanında daha güçlü ve kapsayıcı bir yapı oluşturmanın anahtarıdır.
Çeşitlilik, farklı bakış açılarını bir araya getirerek yenilikçiliği teşvik eder. ISS’in global vizyonunun temel taşlarından biri olan çeşitlilik ve kapsayıcılık anlayışı, bu inancı somut adımlarla destekler. Kadınların iş hayatında eşit şekilde temsil edilmesi, hem bireysel potansiyellerin açığa çıkmasına hem de ekiplerin performansını artırarak daha verimli ve yaratıcı sonuçlar elde edilmesine olanak tanır.
ISS Türkiye olarak, toplumsal cinsiyet dengesini sağlama yolunda kararlı adımlar atıyoruz. Kadın istihdamında yaklaşık %50 oranıyla sektörümüzde öncü bir konumdayız ve bu dengeyi, geleceğin güçlü organizasyonlarının temel taşı olarak görüyoruz. Bu kapsamda ortaya koyduğumuz “Cinsiyetsiz İşler” vizyonumuz, toplumsal kalıpları yıkmayı hedefliyor. Geleneksel olarak “erkek işi” olarak görülen mesleklerde kadın çalışanlarımızı istihdam ederek, bu algıyı değiştirmek için çalışıyoruz. Örneğin, ISS Türkiye’de elektrik teknisyeni, bahçıvan ve otopark görevlisi gibi pozisyonlarda da kadın çalışanlarımız başarıyla görev alıyor.
Kadın dostu bir şirket olarak fark yaratıyoruz. Türkiye’nin kadın dostu şirketleri arasında üçüncü sırada yer almaktan gurur duyuyoruz. Bu başarı, toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyen bir organizasyon kültürü oluşturmanın ve bu kültürü sürdürülebilir kılmanın bir sonucudur. Bu çatı altında çalışmak ve toplumsal dönüşüme katkı sağlamak benim için büyük bir mutluluk ve gurur kaynağı.
Öğrencilere kariyer yolculuklarında neler tavsiye edersiniz?
Kariyer yolculuğuna başlamak, kendini tanımak ve hedeflerini belirlemekle başlar. Bu süreçte öğrencilere en önemli tavsiyem, önce kim olduklarını, güçlü yanlarını ve tutkularını keşfetmeleridir. İş dünyası sadece teknik bilgiyle değil, aynı zamanda kişisel değerler ve motivasyonlarla şekillenir. Kendi potansiyelinizi tanımak, uzun vadede doğru kararlar almanızı sağlayacaktır.
Meraklı ve öğrenmeye açık olun. Bugünün iş dünyası hızla değişiyor. Kendinizi geliştirmek, sadece mesleki bilgiyle sınırlı kalmayıp farklı disiplinlerden de beslenmek anlamına gelir. Çeşitlilik ve farklı bakış açılarına açık olmak, size yenilikçi çözümler üretme ve fark yaratma yeteneği kazandırır.
Deneyimlerden korkmayın ve cesur adımlar atın. Hayatta her deneyim bir öğrenme fırsatıdır. Kimi zaman bir staj, kimi zaman bir gönüllü çalışma veya küçük bir projede yer almak, ileride size büyük kapılar açabilir. Hatalar yapmaktan korkmadan yola devam edin; çünkü hatalar, büyümenin en doğal parçasıdır.
Bağlantılarınızı geliştirin ve bir mentor edinin. İnsanlarla kurduğunuz ilişkiler, yalnızca profesyonel anlamda değil, kişisel gelişiminizde de büyük rol oynar. Fikirlerine güvendiğiniz bir mentor bulmak, size yol gösterici bir pusula sağlayabilir.
Değer üretmeye odaklanın. İş dünyası artık bireysel başarılardan çok ekip ruhunu ve ortak hedeflere ulaşma becerisini önemsiyor. Bu nedenle, paylaşmayı, iş birliğini ve birlikte değer yaratmayı öğrenmek, kariyerinizin ilerleyen aşamalarında size büyük avantaj sağlayacaktır.
Kendinizi topluma fayda sağlayacak bir vizyonla donatın. Çalıştığınız alanda toplumsal faydayı da gözetmek, sadece bir kariyer değil, aynı zamanda bir yaşam amacı oluşturmanıza katkı sağlar. Çevrenize değer katma motivasyonu, sizi hem bireysel olarak tatmin edecek hem de fark yaratan bir lider olmanızı sağlayacaktır.
Son olarak, sabırlı olun. Başarı bir anda gelmez; emek, çaba ve kararlılıkla büyür. Zorlukların sizi yıldırmasına izin vermeyin ve her adımda kendinize “Daha iyisini nasıl yapabilirim?” diye sormayı alışkanlık haline getirin.
Unutmayın, kariyer bir varış noktası değil, bir yolculuktur. Bu yolculukta öğrendikleriniz ve geliştirdiğiniz özellikler, sizi bir profesyonelden çok daha fazlası yapacaktır.
Sık kullandığınız bir atasözü var mı? Yoksa size göre herhangi bir durumu en iyi anlatan atasözü hangisi?
“İşleyen demir ışıldar”, “Birlikten kuvvet doğar” sık kullandığım atasözlerinden. Ama atasözü deyince aklıma önce Atatürk geliyor. "Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra istikballerini kaybetmeye mahkûmdur."
Bu söz, hem bireysel hem toplumsal düzeyde üretkenliğin ve çalışkanlığın ne kadar önemli olduğunu vurgular. Herhangi bir başarıya ulaşmanın ve onu sürdürülebilir kılmanın yolu, sürekli emek vermekten, yenilik üretmekten ve kararlılıkla çalışmaktan geçer.
Benim için bu söz, hem bir liderlik rehberi hem de iş dünyasında başarıyı tanımlayan güçlü bir prensiptir. Atatürk’ün bu vizyonu, sadece kendi çabalarımız için değil, ekip olarak birlikte inşa ettiğimiz değerler için de geçerlidir. Çünkü ancak çalışarak, üreterek ve paylaşarak geleceğimizi şekillendirebiliriz.
Bu söz, hayatta hangi rolü üstlenirsek üstlenelim, kendimize rehber edinebileceğimiz zamansız bir öğüt niteliğinde.
