Bu hafta itibariyle satış dünyasının önde gelen isimleri ile İlham Verenler sohbetlerine başlıyoruz. İlk konuğumuz SALES NETWORK Topluluğu'nun Kurucusu Ergün Güler oldu.
İsterseniz önce bir teşekkür ile başlayalım. Hayatınızda birine teşekkür edecek olsanız bu kim olurdu ve neden?
Bu soruyla daha önce de karşılaştım. İnsanı zamanda yolculuğa çıkaran doğal bir gücü var. Hayatıma dokunan onlarca harika insan sayabilirim ama bir kişi seçeceksem, eşimi bulmama ve işimi kurmama neden olan bir isim var ona teşekkür ederdim. Her şeyin bittiğini düşündüğünüz bazı anlar, aslında yeni bir hayatın habercisi oluyor.
Sizi tanıyabilir miyiz, yaşamınızdaki kilometre taşlarından bahseder misiniz?
Okul yıllarım çalkantılı geçti. Okul birinciliğim olsa da eğitim sisteminin beklentilerini karşılayacak kadar başarılı bir öğrenci olamadım hiçbir zaman. Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde okudum, Uludağ Üniversitesi’nde İşletme yüksek lisansına başladım, tezli ve tezsiz 2 yıl devam ettim ama tamamlayacak fırsatım olmadı. Hayatımdaki en belirgin kilometre taşı 1998’de "html kodlama" ile tanışmış olmam. İleride bu kadar önemli olacağını anlamamıştım tabi ama kodların dilinden konuşabilmek bana büyülü gelmişti. Daha sonra da 2010 yılında girişimci tarafımı gerçek anlamda keşfetmem önemli bir kilometre taşı oldu.
Sizce sizi diğer herkesten farklılaştıran özellikleriniz nelerdir?
Her zaman sahadayımdır ve insanların söylemek istediklerini duyarım.
Sizi başkalarına sorsak en çok hangi özelliğiniz öne çıkar?
Adalet, vericilik, girişimcilik.
Günlük yaşamınızda rutinleriniz var mıdır?
Şükrederim.
Zorlayıcı bir dönemden geçerken kendinizi rahatlatmak için neler yaparsınız?
Meditasyon ve nefes egzersizleri yaparım. Yürürüm. Seyahate çıkarım.
Bilinmeyen bir yönünüz var mı?
Şu anda biri benim ismimle biri de yönetimimde çıkan iki iş kitabı bulunuyor. Şiir yazarım ve kitap olarak basılacak sayıya da ulaştı, bir gün ona da dönüp bakacağım. Bir de gazete yazılarımdan derlenen basılmış ama yaygınlaştırmadığımız bir kitabım bulunuyor. Bunun dışında farklı dillerde Küçük Prens kitap koleksiyonum var.
Gençlere satış mesleğini tavsiye eder misiniz, neden?
Ederim. İçinden geçtiğimiz ekonomik koşullar satış fonksiyonlarında çalışan kişilerin daha da önem kazanmasına neden oluyor. Bugün ve gelecekte satış işi şirketlerin en önemli odak noktaları olacak. Fırsat var.
Sıklıkla kadın erkek dengesinden bahsediyorsunuz. Kadınların iş dünyasında daha çok yer alması neleri değiştirebilir?
Biliyorsunuz SALES NETWORK şemsiyesi altında Women in Sales Network platformunu kurduk. Bugün tanımaktan büyük mutluluk duyduğum kıymetli Güliz Öztürk ile eş başkanlığı üstleniyoruz. Yani öncelikle burada bir denge var. Satış dünyasında kadın erkek oranının dengelenmesinin her şeyden önce ülke ekonomisi için doğru olacağına inanıyoruz. Yaşamı zaten birlikte sürdüren aynı türden iki farklı cinsiyetin omuz omuza bir arada olmaması ve eşit haklara sahip olmaması kabul edilebilir mi? Biraz dikkatli baksanız kadınların detaycılığı, sezgileri ile erkeklerin hızlı harekete geçebilme kabiliyetlerini bir araya getirdiğinizde ortaya çıkabilecek sinerjiyi görebilirsiniz.
Bu konuyu oğlum ve kızımın geleceğini düşünerek gönülden sahipleniyorum. Geçtiğimiz günlerde katıldığım bir kahvaltı programında konuşmacı sunumunu “Gelecek kadınların ve kadın gibi düşünen erkeklerin” diye bitirdi. Çok üzücü. Hayır, gelecek kadınların ve erkeklerin. Omuz omuza, yan yana!
Ekibinize alacağınız kişilerde nelere dikkat edersiniz?
Kadın yada erkek olmasına bakmam öncelikle. İyi niyetli ve çalışkan olması önemli. Yetkinlikler ise sonradan da kazanılır.
Kuşak farklılıklarını nasıl yönetiyorsunuz?
Öğrenmeye açık kalarak.
Öğrencilere kariyer yolculuklarında neler tavsiye edersiniz?
Daha üniversitede okurken mentor bulsunlar. Hayat çoklu seçenekleri görebilmek için kısa. Ama nasıl ki romanlardaki karakterler ile kendimizi bulabiliyoruz. Mentorler vasıtasıyla da iş dünyasında kim olabileceğimizi anlama fırsatı yakalarız.
Kitap okur musunuz, evet ise önereceğiniz kitaplar var mı?
Okurum. Mihaly Csikszentmihalyi’nin Akış Mutluluk Bilimi kitabını herkese tavsiye ederim. Sabun köpüğü kitaplardan değildir. Bir de Homeros’un Odysseia’sını öneririm.
Sevdiğiniz bir kitaptan beğendiğiniz bir paragrafı bizimle paylaşabilir misiniz?
Halil Cibran’în Ermiş kitabından şu bölüm olabilir.
“Çocuklarınız sizin
çocuklarınız değil,
Onlar
kendi yolunu izleyen Hayat’ın oğulları ve kızları.
Sizin
aracılığınızla geldiler ama sizden gelmediler
Ve
sizinle birlikte olsalar da sizin değiller.
Onlara
sevginizi verebilirsiniz, düşüncelerinizi değil.
Çünkü
onların da kendi düşünceleri vardır.
Bedenlerini
tutabilirsiniz, ruhlarını değil.
Çünkü
ruhlar yarındadır,
Siz
ise yarını düşlerinizde bile göremezsiniz.
Siz
onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz ama sakın onları
Kendiniz
gibi olmaya zorlamayın.
Çünkü
hayat geriye dönmez, dünle de bir alışverişi yoktur.
Siz
yaysınız, çocuklarınız ise sizden çok ilerilere atılmış oklar.
Okçu,
sonsuzluk yolundaki hedefi görür
Ve
o yüce gücü ile yayı eğerek okun uzaklara uçmasını sağlar.
Okçunun
önünde kıvançla eğilin
Çünkü
okçu, uzaklara giden oku sevdiği kadar
Başını
dimdik tutarak kalan yayı da sever.”
Sık kullandığınız bir atasözü var mı? Yoksa, size göre herhangi bir durumu en iyi anlatan atasözü hangisi?
Son günlerde duyduğum iki sözü paylaşmak isterim.
“Teşebbüs
edersen, tesadüf eder.”
“Rakibin hata yaparken, onu rahatsız etme.”
İkisini de çok sevdim.