30.09.2020

Ege Ermeç: Artık ortak ve gurur duyabileceğimiz bir platformumuz var

İlham Verenler Sohbetlerine devam ediyoruz. Bu haftaki konuğumuz Haribo Türkiye Satış Direktörü Ege Ermeç.

İsterseniz önce bir teşekkür ile başlayalım. Hayatınızda birine teşekkür edecek olsanız bu kim olurdu ve neden?

Böyle bir teşekkürü sadece bir kişiye etmem yeterli olmazdı sanıyorum. Hem özel hem de iş yaşamımda şu an olduğum kişi haline gelmemi sağlayan, hayatıma dokunmuş olan ve böyle bir teşekkürde unutmamam gereken en az 5 insan var. Ama öncelik verecek olursam, çok detayına girmeden ortaokul zamanlarımda hayatımda çok büyük ailesel zorluk yaşadığım bir dönemde yanımda olarak beni her konuda destekleyen ve hayatıma devam etmemi sağlayan çok özel bir büyüğüm ilk sırada olurdu…

Sizi tanıyabilir miyiz, yaşamınızdaki kilometre taşlarından bahseder misiniz?

43 yaşımdayım. Evliyim ve 1 çocuğum var. Hareketli ve heyecanlı bir kişiyimdir. Sanıyorum bundan dolayı da spor, hayatımda çok önemli bir yere sahip oldu. Aktif olarak farklı sporlar yaptım ama yelken ve yatçılık en önde gelenleri diyebiliriz. Çok uzun süre rekabetçi seviyede yelken sporu ile uğraştım. Hem milli bir sporcuyum hem de uluslararası birçok başka derecem var. Dolayısıyla benim hayatımdaki en önemli başlıklardan biri yelken sporu oldu. Bu spor sayesinde kazandığım mücadele gücü, yılmazlık, adalet duygusu gibi birçok farklı özelliğin de karakterimin oluşumunda etkisi oldu.

Sizce sizi diğer herkesten farklılaştıran özellikleriniz nelerdir?

Beni başkalarından ne kadar farklılaştırıyor bilemem ama benim hayatımda benimsediğim bir amacım var. Bu da yaptığım işte değer yaratarak bulunduğum çevreye fayda sağlamak. Bunu başarıp çevreye fayda sağladığımda, ruhumun beslendiğini hissediyorum.

Sizi başkalarına sorsak en çok hangi özelliğiniz öne çıkar?

Arkadaşlarıma sorsanız “yelken ve Beşiktaş” diyeceklerdir muhtemelen ama iş çevreme sorarsanız sanıyorum çalışkanlığım daha fazla ön plana çıkar…

Günlük yaşamınızda rutinleriniz var mıdır?

Spor önemli rutinlerimden biridir. Mutlaka haftada 2-3 kez spor yapmaya çalışırım. Onun dışında ailem ile kaliteli vakit geçirmek de diğer olmazsa olmazlarımdandır. İş hayatımda ise kilit ekip arkadaşlarım ile periyodik bir şekilde etkileşim içerisinde olurum. Bu da mutlak surette yaptığım bir şeydir.

Zorlayıcı bir dönemden geçerken kendinizi rahatlatmak için neler yaparsınız?

Spordan daha büyük bir terapi gerçekten bilmiyorum, birçok zor ve stresli zamanımda fazlasıyla faydasını görmüşümdür. Bunun dışında böyle dönemlerde özellikle su ve faydalı sıvı tüketimimi artırıyorum. Vücudun yenilenmesine ve dengelenmesine çok yarar sağladığına inanıyorum. Ayrıca Kadıköy, Beşiktaş gibi büyük ve bilinen hareketli muhitlerde, meydanlarda düşünmeden gezip, bir sokak kahvesinde güzel bir çay içmek, şehrin akışına kendini bırakmak da benim için stres giderici aktiviteler arasında yer alıyor.

Bilinmeyen bir yönünüz var mı?

İş hayatına başlamadan evvel yelken antrenörlüğü yaptım. Spor ile uğraştığım bilinir ama bu deneyimim çok bilinmez. Bunun dışında iş hayatında karşılaştığım değerli ve desteğe ihtiyaç duyan gençlere hiç karşılıksız mentörlük yapıyorum. Bir arkadaşımıza bile faydamız dokunsa kârdır diye düşünüyorum.

Satış dünyasında olmak bilinçli bir tercih miydi sizin için, bugünlere nasıl geldiniz?

Aslında bilinçli bir tercih değildi. Hatta üniversitenin ardından uluslararası bir sigorta şirketinden satış temsilciliği yapma teklifi aldığımda reddetmiştim. O zaman nedense kendimi satış dünyasının içinde görmüyordum ama meğer çok yanılmışım. Zamanla anladım ki, nereye gider ne yaparsam yapayım satış ve ticaret için geri geliyorum. Bunu fark ettiğim gün mesleğe tüm gücümle sarılmaya başladım.

Ekibinize alacağınız kişilerde nelere dikkat edersiniz?

Dürüstlük ve çalışkanlık benim için olmazsa olmaz özellikler arasındadır. Bunlar da tabii ki bir iki görüşme ile kolay anlaşılabilir özellikler değil. Ama öncelikle bu özelliklere bakarım. Sonrasında ise kişinin rasyonel düşünce becerisi olup olmadığını incelerim.  Zira bu özellik var ise, o kişi her işi öğrenip, her işte gelişme gösterebilir.

Ekibinizi motive etmek için hangi araçlardan yararlanırsınız?

Öncelikle tutarlılık ve açıklık çok önemli. Birçok şey bununla başlıyor. Bunun dışında iş hayatında başarı da herkes için önemlidir ve kariyerde ilerlemek için buna ihtiyaç duyulur. Dolayısıyla birlikte çalıştığım ekiplere, ortak bir amaç için çalışıp başarılı olarak kendilerine değer katabilecekleri ortamı sunmaya çalışıyorum. Genelde de birlikte çalıştığım arkadaşlar bu fırsatı iyi değerlendirmeye gayret ediyorlar.

Kuşak farklılıklarını nasıl yönetiyorsunuz?

Bu konu aslında giderek zorlaşan bir süreç. Zira daha genç nesillerdeki farklılıklar bir öncekine göre giderek artıyor. Gel gelelim yeni kuşaklar çoğunlukla süreçlerin içerisinde olup kendilerini gösterebilmek, bir fark yaratabilmek istiyorlar. Onlara doğru zemini oluşturup bu imkânı verdiğinizde ise farklılıklar problem olmak yerine tam tersi değer katan bir çeşitlilik haline gelmeye başlıyor.

Kadınların satış dünyasında daha çok yer alması neleri değiştirebilir?

Kadın ve erkek beyinlerinin farklı çalıştığını düşünüyorum. Olaylara yaklaşım, değerlendirme boyutu, zaman zaman şüphecilik, yaratıcılık gibi konularda büyük farklılıklar bulunuyor. Bu çerçevede farklı çalışan zihinlerin dengeli dağıldığı iş ortamlarının daha geniş bir kabiliyete ulaşabileceğine ve daha başarılı olacağına inanıyorum.

Gençlere satış mesleğini tavsiye eder misiniz, neden?

Gençlere şu tavsiyem olur: Meraklı olsunlar, soru sorsunlar, kendilerine verilen doğrular ile yetinmeyip araştırıp yorumlasınlar. Her şeyin başında bence bu var. Arkasından da hangi meslek ile uğraşırlarsa uğraşsınlar “Bir ürün neden alınır, neden satılır, ticaret nasıl oluşur” gibi çok temel konulara kafa yorsunlar. Zira eğer bunlardan zevk alıyorlarsa satış hayatının çekici, hareketli ve dinamik dünyası onlara çok cazip gelecektir.

Öğrencilere kariyer yolculuklarında neler tavsiye edersiniz?

Ne yapmak istediklerini bulana kadar farklı konulara ilgi duyup araştırmalarını, denemelerini, neye gerçekten ilgileri olduğunu bulmalarını, bulduktan sonra büyük bir odaklanma ile bunun üzerine gitmelerini tavsiye edebilirim. Tabi bu her neyse amaçları yaptıkları işte en iyi ve en etkili olmak olmalı.

Kitap okur musunuz, evet ise önereceğiniz kitaplar var mı?

Fırsat buldukça tabii ki okumaya çalışıyorum. Şu kitaplardan çok faydalandım:

  • How To Think Like Leonardo Da Vinci: Seven Steps to Genius Every Day  – Michael J Gelb
  • Mastery – Robert Green
  • Savaş Sanatı – Sun Tzu

Sevdiğiniz bir kitaptan beğendiğiniz bir paragrafı bizimle paylaşabilir misiniz?

Paragraf olarak değil ama “How To Think Like Leonardo Da Vinci” kitabında Da Vinci’nin düzenli alışkanlıkları ile ilgili bölümü merakla ve iyi okumak gerek. Bunun dışında Savaş Sanatı’nın sonunda yer alan 3 doktor kardeş ile ilgili hikâye de çok çarpıcıdır.

Sık kullandığınız bir atasözü var mı? Yoksa size göre herhangi bir durumu en iyi anlatan atasözü hangisi?

Atasözü mü bilmiyorum ama iş hayatımda “Mükemmel iyinin düşmanıdır.” sözünü çok kullanırım. Mükemmeli aramadığım ya da kişisel olarak gereksiz olduğunu düşündüğüm için değil ama içinde bulunduğumuz iş dünyasında çoğunlukla buna fırsat ve hatta gerek olmadığına inanıyorum. Temelde ihtiyaç olan şey aslında yeteri kadar iyi olmak ve bunun peşinde olmak. Ek olarak da mükemmele ulaşmak zaten bir yolculuk diye düşünülebilir. Dolayısıyla harekete geçmeden durup mükemmeli aramak ve/veya beklemek çok mantıklı olmuyor.

SALES NETWORK platformu için neler söyleyebilirsiniz? Bugünü nasıl görüyorsunuz, gelecek için neler öneriyorsunuz?

Satış dünyasının kurumsal ve ortak bir platforma ihtiyacı vardı. Birçok kişi belki birbirini tanıyordu ama düzenli bir bağlantı içerisinde değildi. Öncelikle bu konuda etkin bir zemin oluşmaya başladığını düşünüyorum. Artık ortak ve gurur duyabileceğimiz bir platformumuz var. Bu noktadan sonrasında ise tanışma ve birlikte hareket etmenin ötesine geçecek, satış camiasının ihtiyaçlarına değinecek, camia içerisindeki kişilerin ortak ihtiyaçlarına dokunacak projeler üretmenin önemli olacağını düşünüyorum. Üniversitelerde satış alt branşları ya da kursları açılması için girişim yapılması, Women in Sales Network platformunun etkinliği, ortak ve geniş bir özgeçmiş havuzu oluşturulması gibi birçok başlık buna örnek olabilir.

SN Leaders Club

Ege Ermeç

Haribo, Satış & Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı

Diğer Röportajlar

Röportaj

06.11.2024

Serda Gökgör: Kolektif iyi olma halini önemserim; basit görünen bir konunun bile bütüne olan etkisi benim için önemlidir

Hayatta değişen zamana ve ihtiyaçlara göre kendimi yenilemeyi, geliştirmeyi ve ilerlemeyi severim. Bir süre hayatıma yeni bilgi, deneyim katmazsam rahatsız hissederim.

Röportaj

16.10.2024

Bora Yıldırım: Benim için Sales Network; ilk resmi mentörlük deneyimimi gerçekleştirdiğim, etkinliklerini merakla beklediğim dev bir ekosistem

Sales Network yıllardır süregelen bir ihtiyaç olan; satış departmanlarında çalışan insanların birbirleriyle ilişkilerinin güçlenmesini sağlayan, onlara farklı şirketlerde çalışan meslektaşları ile biraraya gelme fırsatı veren, düzenlediği etkinliklerle farklı şirketlerdeki iyi örnekleri çoklama imkanı sunan bir topluluk.

Röportaj

12.09.2024

Ali Sadak: Neden kaçıyorsun, sen satışçısın, bunun için doğmuşsun

Kariyerimin ilk yıllarında ciddi zorlandığım ve yöneticimle de anlaşamadığım bir dönemde, bir firma ile lojistik pozisyonu için görüşmüştüm. Sanırım kaçmak istiyordum. 2-3 mülakat geçtikten sonra firmanın İK Direktörü ile görüştüm. Tecrübesiyle durumu fark etti ve “Neden kaçıyorsun, sen satışçısın, bence bunun için doğmuşsun. Şimdi git ve işine 4 elle sarıl, bir yönetici için iş bırakılmaz” dedi.

Topluluğumuza Katılın!

Daha iyi bir dünyayı birlikte tasarlamak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

People Icon

Saygın ve Güçlü
Üyeler

Content Icon

İlham Veren
İçerikler

Communication Icon

Çok Yönlü
Etkileşim

Hemen Katıl