Kürşat Ekşi: Benim için hızlı olmak mükemmel olmaktan çok daha değerli

İlham Verenler sohbetlerine devam ediyoruz. Bu haftaki konuğumuz Sanofi Tüketici Sağlığı Satış Direktörü Kürşat Ekşi. 

İsterseniz önce bir teşekkür ile başlayalım. Hayatınızda birine teşekkür edecek olsanız bu kim olurdu ve neden?

Her insan aynı gelişmişlik seviyesi ile dünyaya geliyor, yani herkes 0 noktasından başlıyor bu hayata. Sonrasında kazandığı her şey sayesinde bugünkü kendisini yaratıyor. Bugün sahip olduklarımın hepsini mutlaka birilerine borçluyum, en büyük borcum aileme ve son 8 yıldır en büyük destekçim sevgili eşime.

Sizi tanıyabilir miyiz, yaşamınızdaki kilometre taşlarından bahseder misiniz?

Belki kilometre taşları olarak değil ancak kısaca size hikayemden bahsedebilirim. 1980 yılında Karadeniz Bölgesi’nin incisi, İstiklal Savaşımızın başladığı Samsun’da ailemin ilk çocuğu olarak dünyaya geldim. Çocukluğumun yarısı Samsun’da yarısı da baba memleketi olan Rize’de, o dönemin avantajı olarak ağaçların, denizin kısacası doğanın içinde geçti. Şimdiki çocuklar gibi değil saatlerce bilgisayarın karşısında oturmak, 2 dakika yerimizde duramazdık. İlk ve Ortaokulu Samsun’da okudum. Geriye dönüp baktığımda hayatımın en renkli, en hareketli ve sevgi yoğun dönemleri olduğunu çok iyi hissediyorum. Çünkü gerçekten dünya ve insan ilişkileri hızla değişiyor, başka bir yöne doğru evriliyor. Bundan kaçış yok maalesef. Çocukluk dönemi Karadeniz’de geçince ister istemez deniz, balık, kuş en güzel hobilerin oluyor. Sanırım o dönemlerin etkisi ile hala bu 3 şey hayatımda büyük yer kaplıyor. Deniz altındaki yaşama, gökyüzünde olan her çeşit canlıya çok fazla merakım var. Şu an evin 1 odası tamamen balıklar ve kuşlara ait. Bunun yanı sıra motosiklet, fitness en çok zevk aldığım, zaman geçirmeyi sevdiğim aktiviteler.

Ortaokul sonrasında lise, üniversite ve bu zamana kadar olan iş hayatımı İstanbul’da sürdürdüm. İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünü 1.likle bitirdim. Hemen sonrasında yine İTÜ’de İşletme Mühendisliğinde çift anadal ile birlikte master eğitimimi tamamladım. Çok iyi bir İnşaat Mühendisi olmayı planlarken kendimi kariyerimin ilk iş deneyimi olarak Nestle’de Satışta buldum.

Nestle de geçirdiğim 5 yıl bir okul gibiydi, çok değerli insanlar ile çalıştım ve çok şey öğrendim. Sonrasında BAT, Danone gibi global FMCG şirketlerinde uzun süreler Satış ve Ticari Pazarlama rollerini aldım. Son 7 yıldır OTC sektöründeyim. Sanofi ve Boehringer Ingelheim’da yaklaşık 3-4 farklı pozisyonda görev alarak tecrübe çeşitliliğimi arttırdım. Son 2 yıldır en güzel satış ekibine liderlik yapıyorum, hep beraber çok daha sağlıklı, dolu dolu yaşamlar için uğraşıyoruz.

Sizce sizi diğer herkesten farklılaştıran özellikleriniz neler?

Benim hayattaki motivasyonlarımdan bir tanesi her konuda farklı olmaya çalışmak. İşleri farklı yöntemler ile yapmak, bir yerden bir yere giderken farklı yollar denemek, herkesin düşündüğü gibi düşünmemek, çoğunluğun her zaman doğru olmadığına inanmak vs. gibi. Kürşat’ı çoğunluktan ayıran en önemli özellik Hız ve Dayanıklılık. Benim için hızlı olmak mükemmel olmaktan çok daha değerli. Özellikle her gün daha da keskinleşen rekabet ve zorlaşan dinamikler karşısında güçlü olmak sizlerin diğerlerinden ayırt edilmenizi sağlayacaktır.

Günlük yaşamınızda rutinleriniz var mıdır, varsa paylaşır mısınız?

Rutin süreçleri çok sevmemekle birlikte başarıyla gerçekleştirdiğimi düşünüyorum. Her sabah uyandığımda ilk işim büyük bir akvaryumda olan balıklarımı beslemek, kuşlarımın durumlarını kontrol etmek, su yem takviyesi yapmak. Bunun dışında her sabah o gün tüketeceğim öğünleri hazırlar, çantaya eklerim. Bunlar sabah tekrarları. Bir de akşam iş sonrası rutin var, ki en çok sevdiğim kısım olabilir, gym’e gidip antrenman yapmak.

Bilinmeyen bir yönünüz var mı?

Aslına bakarsanız insanların baktığında gördükleri Kürşat dışında görünmeyen kısım çok azdır. Çünkü ben düşündüklerini direkt ifade eden, duygularını samimi bir şekilde yaşayan biriyim.

Ekibinize alacağınız kişilerde nelere dikkat edersiniz?

Ben en büyük başarıların ekip işi olduğuna inanan biriyim, bu sebeple benim için ekip olabilmek çok önemli. Beraber çalıştığım, omuz omuza ilerlediğim arkadaşlarımın öncelikle samimi, tutkulu ve hedef peşinde koşmaktan mutlu olan, kendisi ile barışık, “iyi” insan olmasına önem veririm.

Ekibinizi motive etmek için hangi araçlardan yararlanırsınız?

Bence ekibimdeki her bir arkadaşım ile konuşmak, sohbet etmek, onları dinlemek ve aldıklarım ile ihtiyaçlarını karşılayacak aksiyon planları gerçekleştirmek/sonuç almak en büyük motivasyon diye düşünüyorum.

Kuşak farklılıklarını nasıl yönetiyorsunuz?

Takımda farklı kuşakların olmasına çok değer veriyorum çünkü bu farklılıkların her biri ayrı bir renk ve tat. Bir lider olarak benim görevim bu tatların her birinin birbirinden öğreneceği, ilham alacağı, harmonik ortamı sağlamak. Her birinin güçlü yönünü ön plana çıkartarak bir bütünün parçası olmalarını sağlıyorum.

Sizce satışta kadın-erkek dengesinin sağlanması neleri değiştirebilir? Bu konuda paylaşabileceğiniz araştırmalar var mı? Varsa biraz bahseder misiniz?

Her yıl büyük ölçüde değişmesine rağmen, satış organizasyonlarındaki kadın çalışan oranı hala bence çok düşük ve hızla artmalı. Kadınlar her alanda olduğu gibi satışa da özen, disiplin ve tutku katıyor. Yani satışa daha fazla “kadın eli” değmeli.

Öğrencilere kariyer yolculuklarında neler tavsiye edersiniz?

Öğrenci arkadaşlarıma kısa ve öz bir tavsiyede bulunmak isterim. Ne yapmak istediğine karar ver, bunun için ihtiyaçlarını belirle ve en iyi şekilde uygula. Bunu yaparken de değişmeyen tek gerçek çok çalışmak ve pes etmemek.

Sevdiğiniz bir kitaptan beğendiğiniz bir paragrafı bizimle paylaşabilir misiniz?

Severek okuduğum ve herkese başucu kitabı olarak önerdiğim Don Miguel Ruiz’in Dört Anlaşma kitabından bir örnek vermek isterim: “Daima yapabildiğinin en iyisini yap. Her koşul altında, daima en iyisini yap ne daha fazla ne daha az.”

Sık kullandığınız bir atasözü var mı? Yoksa size göre herhangi bir durumu en iyi anlatan atasözü hangisi?

Bana her zaman takım olmayı, birlik içinde hareket etmeyi çağrıştırdığı için sanırım en sık kullandığım atasözü “Bir elin nesi var, iki elin sesi var.” sözüdür.

SALES NETWORK Topluluğu için neler söyleyebilirsiniz? Bugünü nasıl görüyorsunuz, gelecek için neler öneriyorsunuz?

Böylesine yoğun ve kalabalık ajandalar arasında satış liderlerinin birbirlerini tanıması, bir araya gelmesi ve paylaşımlarda bulunmasını sağladığı için Sales Network’e teşekkür ediyorum. Devam eden dönemde, kariyer yolu olarak satışı seçen genç arkadaşlarımızın gelişmesini sağlayacak daha fazla projeye imza atmalıyız diye düşünüyorum.