İlham Verenler sohbetlerine devam ediyoruz. Bu haftaki konuğumuz BRITA Group Satış Direktörü Neslihan Güzelce.
İsterseniz önce bir teşekkür ile başlayalım. Hayatınızda birine teşekkür edecek olsanız bu kim olurdu ve neden?
Hayatımın farklı dönemlerinde, bana ilham veren, varlıkları ile bana destek olan, rengarenk kişilikleri ve tarzları ile yönümü bulmamda bana kutup yıldızı olan çokça zengin ve muhteşem bir teşekkür listem var. İyi ki varlar, bu günkü ben olmamda katkısı olan herkese sonsuz sevgi, teşekkür ve şükranlarımı; bana verdiğiniz vesile ile yenilemek beni çok mutlu etti.
Sizi tanıyabilir miyiz, yaşamınızdaki kilometre taşlarından bahseder misiniz?
1976 yılında Berlin'de 3 çocuklu bir ailenin ortanca çocuğu olarak doğdum. İlkokuldan liseye kadar Manisa Salihli de devlet okullarında okudum. İlk paramı 12 yaşında şiir okuma yarışmasında kazandım. Ortanca çocuk olmanın pozitif etkilerinin, yaşamımda ne denli yer tuttuğunu, aradan geçen zaman zarfında fark ettim. Sahneye çıkmak, konuşma yapmak ve hikayeler anlatmak işimin en sevdiğim kısımlarından bir tanesi.
İstanbul Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümünden mezunum. Üniversite dönemim boyunca, hafta sonlarında, marketlerde push girl ve yaz tatillerinde de, yemek çeki firmalarının satış temsilcisi rollerinde, yoğun insan ilişkilerine ve iletişimine dayalı işlerde çalıştım. Aslında gerçekten istediğim şeyin, insanların ihtiyacını anlamaya çalışan ve buna yönelik çözüm üreten, yaşama dokunan işler olduğunu fark ettim. Böylece satış dünyasının içinde buldum kendimi. Kariyerime Berk Çorap ile tekstil sektöründe başladım. Daha sonra Yaşar Birleşik Pazarlama ile FMCG dünyasına giriş yaptım. Ontex Global'de 2.5 yıl ve ardından Kimberly Clark'da Key Account Manager ve Customer Operation Manager olarak 5.5 yıl görev aldıktan sonra, Bel Fromagies'de sırasıyla Modern Trade Manager, Sales Coordinator ve aynı şirkette 3 ülkeden sorumlu Export Market Manager pozisyonlarında çalıştım. 5 yıl sonra kariyerime Altıparmak Gıda da Commercial Director olarak devam ettim. Şu anda, Brita Türkiye organizasyonunda 3.5 yıldır Sales Director olarak tamamen farklı bir sektörde kariyerime devam ediyorum. Geriye dönüp baktığımda, hızla değişen günümüz dünyasında, birbirinden oldukça farklı sektörlerde ve farklı dinamiklere sahip şirketlerde çok kıymetli kazanımlarım ve öğrenimlerim olduğunu görüyorum.
Kariyer hayatımın dışında, oğlumun doğumu hayatımdaki en önemli kilometre taşlarından bir tanesidir. Çalışan bir anne olmak, iş hayatınızdaki detaycı, planlayıcı bakış açınızı ve risk öngörünüzü geliştirme konusunda inanılmaz derecede etkili oluyor.
Günlük yaşamınızda rutinleriniz var mıdır, varsa paylaşır mısınız?
Her gün mutlaka köpeğimle yürüyüş yapmaya ve top oynamaya özen gösteriyorum. Sağlıklı beslenme konusunda annemden gelen düzenli bir rutinim ve de özenim var. Hayatıma son dönemde yogayı entegre ettim, sanırım kendime yaptığım en büyük iyilik oldu ve bazen kısacık zaman aralığı yaratsam da mutlaka günlük meditasyonumu yapmaya özen gösteriyorum. Her sabah 3 sayfa yazı yazmanın yaratıcılığım üzerinde etkisine şahit oluyorum. Kitap okumadan uyumamak ise en sevdiğim rutinim.
Bilinmeyen bir yönünüz var mı?
Öğrendiklerimi paylaşmayı çok seviyorum, bazen bir podcast, bazen bir kitap, bazen de çocuk gelişimi üzerine eğitimler. ADHD’li çocuklar üzerine bir çalışma arifesindeyim, ne yazık ki tüm güncel bilgiler, paylaşımlar, kitaplar hepsi profesyonel doktorların gözünden. Bir ebeveyn olarak, kendi deneyimlerimden, deneye, yanıla bulduğumuz yol haritasından da ailelerin faydalanmasını sağlamak istiyorum. Çocuklarımızın gerçek potansiyellerine inebilmek ve özelikle de bunu küçük yaşlarda iken gerçekleştirebilmek, bir bireyin şekillenmesinde önemli bir dönüm noktası oluyor.
Ekibinize alacağınız kişilerde nelere dikkat edersiniz?
Benim için en büyük kriter iyi niyet, dürüstlük. Bir insanda iyi niyet varsa, birlikte yol arkadaşı olmak çok keyifli. Hem öğrendiğim, hem de öğrettiğim muazzam bir bütünlük oluşuyor, hedeflere doğru koşarken, birlikte deneyimliyor, birlikte keşfediyorsunuz.
Sizce satış dahil hayatın her alanında kadın-erkek dengesinin sağlanması neleri değiştirebilir?
Muhteşem bir soru! Denge hayatımızın her noktasında olmalı, tıpkı doğanın zaten olağan durumu gibi. Şirketlerde, ekiplerde farklılığa, çeşitliliğe çok önem veriyorum, en doğal haliyle zaten olması gereken eşitlik sağlanmadığında hep bir şeyler yarım ve askıda kalıyor. Kadının detaycı, çok yönlü, çözüm odaklı ve de kapsayıcı bakış açısı son 3-5 yılda şirketlerin daha fazla dikkatini çekmeye başladı. İşin gerçeği yaşamın doğal döngüsünde var olan bir durumu, hala şirketler için konuşuyor olmak biraz canımı acıtıyor. Günümüz dünyasında, kadının üreten, çoğaltan ve kapsayan yönlerini dikkate alıp, şirket kültürlerine adapte edebilen firmalar kazanacak. İş dünyası ise başarı hikayelerini kadınları eşit ve özgün olabilmelerine fırsat yaratarak yazacak.
Öğrencilere kariyer yolculuklarında neler tavsiye edersiniz?
Genç arkadaşlarımın, kariyerlerinin başlangıcında verdikleri ilk kararları, sektör, iş dalı, bölüm vb. değiştirmekten korkmalarını bilmelerini çok isterim. İnsanın sevdiği işi yapması, iş yapmaktan öte, değer katmak olarak yaşamdaki devinimini etkiliyor. Öğrenmekten keyif almak, birlikte çalışabilmek, empati yapabilmek ve yaşama yansıtabilmek içinde bulunduğumuz çağda bizi yapay zekadan farklılaştıracak yegane yetkinlikler. Genç meslektaşlarımda gördüğüm sosyal sorumluluk seviyeleri, yaşama saygı, korumaya çalıştıkları network ağı bence tüm yaş gruplarına aktarılması gereken kıymetli özellikler, bu güzel özellikleri de korumaya devam etmek, bizi geleceğe daha kolay taşıyacaktır.
Sevdiğiniz bir kitaptan beğendiğiniz bir paragrafı bizimle paylaşabilir misiniz?
Bahar Eriş’ in "Düşleyen, Düşünen, Dönüşen İnsan" kitabındaki bir paragraf, bundan neredeyse 80 yıl önce yazılan Anais Nin’ in günlüğünden bir alıntı paylaşmak istiyorum. Tam da bugünümüze çok uyduğunu ve aslında insanın gündeminin hep aynı olduğunu, pek de bir şey değişmediğini anlatıyor bize.
"Çok hızlı ve yüzeysel bir ritimde yaşıyoruz. Şimdi daha fazla insanla… iletişimde olduğumuza inanıyoruz, bu bir illüzyon. Bu illüzyon nedeniyle, yanımızda nefes alıp veren insanla derinden ilişki kurma şansını bitiriyoruz. Mekanik sesler… insanlar arasındaki o yakınlığın yerini aldı. Milyonlarla iletişim halinde temasta olmak yakınlık ve insan vizyonu konusunda daha büyük bir yoksulluğa yol açıyor."
Sık kullandığınız bir atasözü var mı? Yoksa size göre herhangi bir durumu en iyi anlatan atasözü hangisi?
Sanıyorum ilkokul yıllarında ilk öğrendiğim atasözlerinden birisiydi ve çok sık kullanırım:
"Lafla peynir gemisi yürümez."
SALES NETWORK Topluluğu’nu başkalarına nasıl anlatırsınız?
Sales network benim için, iletişim içinde olmaya en çok ihtiyaç duyulan iş birimi olarak satış ekiplerinin ve de şirketlerinin evi. Bu çatı altında, birbirinden kıymetli meslektaşlarımla, inanılmaz farklı sektörlerin harmonisi, her zaman benim bu organizasyona saygı ve sevgimi arttırıyor.