22.05.2021

Ömür Özkardeşler: İşini tutkuyla yapan insanlar mutlaka başarıyı yakalayacaktır

İlham Verenler sohbetlerine devam ediyoruz. Bu haftaki konuğumuz DHL Supply Chain İş Geliştirme Direktörü Ömür Özkardeşler.

İsterseniz önce bir teşekkür ile başlayalım. Hayatınızda birine teşekkür edecek olsanız bu kim olurdu ve neden?

Burada kimin ismini söylesem, diğer onlarca kişiye haksızlık etmiş olurum. Öncelik tabi ki; beni dünyaya faydalı bir insan olarak yetiştirmeye çalışan aileme, zorlu hayat yolculuğumda beni her zaman destekleyen eşime ve çocuklarıma. Doğduğumuz andan itibaren hayat yolculuğumuzda temas ettiğimiz her insan; arkadaşlarımız, mesai arkadaşlarımız, öğretmenlerimiz, akrabalarımız, birebir tanımadığımız ama eserleri ile bizi etkileyen sanatçılar gibi, birçok kişi bizi biz yapandır. Her birine, hayatıma dokundukları için ayrı ayrı teşekkür ediyorum. 

Sizi tanıyabilir miyiz, yaşamınızdaki kilometre taşlarından bahseder misiniz?

Tarsus Amerikan Koleji’nde orta okul – lise eğitimimi tamamladım. Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünü bitirdikten sonra lojistik sektörüne olan ilgim, sektörün hızlı gelişimi ve sektördeki kalifiye eleman eksikliği gibi nedenler, kariyer hedefi olarak bu sektörü seçmemde etkin rol oynadı. O dönemde Türkiye’de lojistik eğitimi veren kurum yok denecek kadar azdı. Almanya gibi bu sektörde çok gelişmiş bir ülkede yapacağım yüksek lisans eğitiminin bana değer katacağını düşünerek harekete geçtim. Yaklaşık 3 yıl boyunca Almanya’da yaşadım. Bu süreçte, lojistik ve üretim alanında yüksek lisans eğitimimi tamamladım ve iş tecrübesi edindim.  Yaklaşık 14 yıldır lojistik sektöründe çalışmaktayım. Satış, çözüm geliştirme, operasyon, süreç iyileştirme gibi birçok farklı birimde görev aldım. Yaşamımda kilometre taşları olarak 3 konunun etkili olduğunu düşünüyorum. İlki, Tarsus Amerikan Koleji’nde geçirdiğim yıllar. 7 sene boyunca bize hayatı öğrettiler. Çok farklı bir ortam var, kesinlikle okul deyip geçemeyiz. Akademik eğitimden belki daha da önemli olan sosyal ilişkiler ve duygusal zeka gelişimine büyük katkı sağlayan bir kurum. Bireyin gelişimini ve liderlik yeteneklerinin oluşmasını yaşayarak öğrenmesini sağlayan bir yuva. İkincisi, Almanya’da geçirdiğim yıllar. Umarım kendi çocuklarımın da yurtdışı tecrübesi edinmesini sağlayabilirim. Bu konuda aileme minnettarım. Birçok konuya bakış açımı, yaklaşımımı etkiledi. Dünya insanı olmamı sağladı, bana vizyon kattı. Üçüncüsü ise DHL’in bana sunduğu rotasyon planı. Yaklaşık 10 yıldır DHL’de çok farklı görevler aldım ve bu yolculuk kariyerimde geniş bakış açıları geliştirmemi sağladı. 

Sizce sizi diğer herkesten farklılaştıran özellikleriniz neler?

Biraz iddialı bir soru. Herkesten farklılaşacak kadar sivrilen bir özelliğim var mı bilemiyorum.  Bunu beni tanıyanlara sormak lazım. Bu soruya naçizane, çok sevdiğim bir özelliğimden bahsederek cevap vermek istiyorum. Bilmediğim alanları keşfetmekten, yeni yolculuklara çıkmaktan büyük keyif alıyorum. Konfor alanında durmaktan hiç hoşlanmayan biriyim ve bu özelliğimin benim gerek kişisel yaşamımda gerekse kariyer gelişimimde bana büyük katkı sağladığını görebiliyorum. Alışılagelmişin dışına çıktığınızda hayat bazen zor olabiliyor ama gerçek gelişim burada başlıyor. Değişimden hoşlanıyor olmam ve yeniliklere açık olmam beni hayat yolculuğunda çok destekliyor diyebilirim. 

Günlük yaşamınızda rutinleriniz var mıdır, varsa paylaşır mısınız?

Rutinlerim genelde mevsimler, iş yoğunluğu, aile önceliği gibi durumlara göre dönemsel olarak değişiyor. Genel olarak cevap vermem gerekirse, işe normal mesai saatlerinden biraz erken başlamaya çalışırım. Bu, günü planlamama yarıyor. Akşamları mutlaka tüm aile birlikte yemek yeriz. Hafta sonları en az bir yarım gün bahçede vakit geçirip bitkilerle uğraşırım. Haftanın yorgunluğunu atmak için birebir. Ayrıca haftada 3 gün spor yapmaya çalışıyorum ama rutin diyebilir miyim emin değilim.  

Satış dünyasında olmak sizin için bilinçli bir tercih miydi? 

Satış bence bir meslek değil yaşam biçimi. Yaptığınız iş, yaşadığınız hayat ne olursa olsun iyi bir satışçı olmak zorundasınız. Yoksa tam anlamıyla başarılı olamazsınız diye düşünüyorum. Kimileri ürün satar, kimileri hizmet satar, kimileri geliştirdiği fikrini satar, kimileri algı satar ama herkes mutlaka bir şey satar. Satış dünyasında olmak benim için “yaşamak” demek.

Ekibinize alacağınız kişilerde nelere dikkat edersiniz? 

Tutku, benim için olmazsa olmazdır. İşini tutkuyla yapan insanlar mutlaka başarıyı yakalayacaktır. 

Ekibinizi motive etmek için hangi araçlardan yararlanırsınız?

Empati kurarım ve kişi ile bağ oluşturmaya çalışırım. Özellikle günümüzde bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. İnsanları materyalist konular bir yere kadar motive ediyor. Gerçek motivasyon, o kişinin yaşadıklarını, beklentilerini, başarı tanımını, yaşamını anlayıp bağ kurup değer verdiğinizi gerçekten hissettirdiğiniz zaman ortaya çıkıyor diye düşünüyorum. Samimi bir değer verme duygusu. Bu da empati ile, karşınızdakini canı gönülden dinleyerek oluyor. 

Sizce satışta kadın-erkek dengesinin sağlanması neleri değiştirebilir? Bu konuda paylaşabileceğiniz araştırmalar var mı? Varsa biraz bahseder misiniz?

Kadın – erkek dengesi sadece satış biriminde değil, hayat içinde ne kadar eşit dağıtılır ise ortaya çıkan sonuç o derece mükemmel olur. Bu nedenle, toplumsal roller içinde kadının aile içinde üstlendiği ilave sorumluluklar zaman içinde  iş hayatında yer almaya başlayan kadın için bir takım ön yargılara ve zorluklara sebep oluyor. Amacımız; kadın – erkek, ırk, dil, din gibi konularda rollerle ilgili toplumsal önyargıların ortadan kısa sürede kalkmayacağından hareketle, iş hayatında fırsat eşitliği yaratmak. Mutlak bir başarı için çeşitlilik ve dengenin önemli olduğunu düşünüyorum. Hiçbir ayrım gözetmeden, insana sadece insan olduğu için her ortamda aynı şansların verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Tabi ki hak edene. Her işi gerçekten o işi hak edenlerin yaptığı bir dünya kurulabilirse, bugün konuştuğumuz birçok konu sorun olmaktan çıkacaktır diye düşünüyorum. 

Gençlere satış mesleğini tavsiye eder misiniz, neden? 

Gençlere; kişilikleri, güçlü yönleri ve yaşamları ile uyumlu meslekler seçmelerini tavsiye ederim. Eğer satış yapmak onlara iyi geliyorsa evet tavsiye ederim. Ama iyi bir satışçının sahip olması gereken özelliklere sahip değillerse, kendilerine uyanı aramaya devam etmelerini öneririm. Satış insanın farklı karakter özelliklerini, IQ ve EQ sunu eş zamanlı kullanması gereken çok dinamik bir meslektir. 

Hiçbir satış süreci bir diğerinin aynısı olamaz zira fiyat & ürün hizmetten farklıdır. Bu noktada, insan algısını ve ihtiyacını anlamak ön plandadır. Bu konuda kendini geliştirmek isteyen herkese satış mesleğini tavsiye ederim.  İnsanların zayıf yönlerine geliştirmeye harcadıkları zamanların bir kısmını, hatta daha büyük bir kısmını güçlü yönlerini kullanacakları alanlar bulmak için harcamalarının daha doğru olduğunu düşünüyorum. 

Öğrencilere kariyer yolculuklarında neler tavsiye edersiniz? 

İş yaşamı adil olamayabiliyor. Eğer işinizi iyi yapıyorsanız, insanlarla iletişiminiz iyiyse, hak ettiğiniz yerlere mutlaka geliyorsunuz. Sadece biraz sabırlı olmak gerekiyor. En önemli iki şey: İyi iletişim ve işini sahiplenerek sorumluluklarını yerine getirmek. Gerisi kendiliğinden geliyor. Bir de cesur olsunlar. Herhangi bir eylem içinde bulunan herkes eleştirilir. Buna hazır olsunlar. Eleştirileri dinleyip, alınması gereken geribildirimi alıp yola devam etsinler

Sevdiğiniz bir kitaptan beğendiğiniz bir paragrafı bizimle paylaşabilir misiniz? 

Bu sorunuza, bana yaşam için ilham kaynağı olan, hayatımdaki önemli şeyleri hatırlamamı sağlayan bir şiir ile cevap vermek istiyorum.  

Hayat Treni

Doğduğumuzda hayat trenine biner ve ebeveyinlerimizle tanışırız. Her zaman bizim yanımızda seyahat edeceklerine inanırız.  Ancak bazı istasyonlarda ebeveyinlerimiz trenden iner bizi hayat yolculuğunda yalnız bırakır. 

Zaman geçtikçe, bazı diğer önemli kişiler trene binecektir: kardeşler, arkadaşlar ve hatta hayatımızın aşkı.

Birçoğu zamanla trenden inecek ve kalıcı bir boşluk bırakacak. Bazıları o kadar fark edilmeden gidecek ki, koltuklarını boşalttıklarının farkına bile varmayacağız! Bu tren yolculuğu neşe, üzüntü, umut, kavuşma ve ayrılıkların bir karışımı.  

Başarılı bir yolculuk, tüm yolcularla iyi bir ilişkiye sahip olmaktan geçiyor, elimizden gelenin en iyisini vermemizi gerektiriyor.

Buradaki gizem, kendimizin hangi istasyonda ineceğini bilmememiz.  

Bu nedenle, hayat yolu boyunca mümkün olan en iyi şekilde seyahat etmeye çalışmalıyız – severek, affederek, vererek, paylaşarak. 

Bizim için aşağı inme ve koltuğumuzu boş bırakma zamanı geldiğinde, arkamızda kalanlar, yolculuğa devam edenler için  güzel anılar bırakmalıyız.

Şiirin Orjinal Adı : Le train de ma vie 

Yazarı: Jean d’Ormesson 

SALES NETWORK Topluluğu için neler söyleyebilirsiniz? Bugünü nasıl görüyorsunuz, gelecek için neler öneriyorsunuz? 

SALES NETWORK topluluğunun yeni bir üyesiyim. Henüz gözlemleme aşamasındayım. İlk izlenimlerim gayet olumlu. Çok aktif bir topluluk. Kurumsal hayatın yoğun iş gündeminde bizi farklı düşünmeye itecek, kendimize ve topluluktaki üyelerin gelişimine katkı sağlamamıza olanak verecek birçok proje geliştirildiğini görüyorum. Pandeminin bitmesi ile yüz yüze aktiviteler sayesinde etkileşimin daha da gelişeceğine inanıyorum. 

Diğer Röportajlar

Röportaj

06.11.2024

Serda Gökgör: Kolektif iyi olma halini önemserim; basit görünen bir konunun bile bütüne olan etkisi benim için önemlidir

Hayatta değişen zamana ve ihtiyaçlara göre kendimi yenilemeyi, geliştirmeyi ve ilerlemeyi severim. Bir süre hayatıma yeni bilgi, deneyim katmazsam rahatsız hissederim.

Röportaj

16.10.2024

Bora Yıldırım: Benim için Sales Network; ilk resmi mentörlük deneyimimi gerçekleştirdiğim, etkinliklerini merakla beklediğim dev bir ekosistem

Sales Network yıllardır süregelen bir ihtiyaç olan; satış departmanlarında çalışan insanların birbirleriyle ilişkilerinin güçlenmesini sağlayan, onlara farklı şirketlerde çalışan meslektaşları ile biraraya gelme fırsatı veren, düzenlediği etkinliklerle farklı şirketlerdeki iyi örnekleri çoklama imkanı sunan bir topluluk.

Röportaj

12.09.2024

Ali Sadak: Neden kaçıyorsun, sen satışçısın, bunun için doğmuşsun

Kariyerimin ilk yıllarında ciddi zorlandığım ve yöneticimle de anlaşamadığım bir dönemde, bir firma ile lojistik pozisyonu için görüşmüştüm. Sanırım kaçmak istiyordum. 2-3 mülakat geçtikten sonra firmanın İK Direktörü ile görüştüm. Tecrübesiyle durumu fark etti ve “Neden kaçıyorsun, sen satışçısın, bence bunun için doğmuşsun. Şimdi git ve işine 4 elle sarıl, bir yönetici için iş bırakılmaz” dedi.

Topluluğumuza Katılın!

Daha iyi bir dünyayı birlikte tasarlamak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

People Icon

Saygın ve Güçlü
Üyeler

Content Icon

İlham Veren
İçerikler

Communication Icon

Çok Yönlü
Etkileşim

Hemen Katıl