Serkan Eriş: Doğru sebep, niyet ve eylem bir araya geldiğinde sonuç her zaman etkileyici oluyor

İlham Verenler sohbetlerine devam ediyoruz. Bu haftaki konuğumuz Viking Temizlik CEO'su Serkan Eriş.

İsterseniz önce bir teşekkür ile başlayalım. Hayatınızda birine teşekkür edecek olsanız bu kim olurdu ve neden?

Şüphesiz bugünkü ben olabilmem için bana destek olan, yol gösteren, emek veren birçok isim var hepsine de ayrı ayrı minnettarım ancak her fırsatta özel olarak teşekkür ettiğim ve gelecekte de edeceğim kişi Anadolu Efes’te çok uzun yıllar birlikte çalışma fırsatı bulduğum değerli yöneticim Yüksel Gökbulut’tur.

Yüksel Bey yaklaşık 20 sene boyunca farklı görevlerde benim kişisel ve mesleki gelişimime sürekli katkı sağlayan, benim için her zaman doğru bir rol model olan, hem geçmişte hem de şimdi gerek özel hayatım gerekse mesleki konularda mentor olarak en çok güvendiğim kişidir.

Onun sayesinde liderlikle yöneticilik arasındaki farkı okuyarak değil yaşayarak öğrenme şansım oldu.

Sizi tanıyabilir miyiz, yaşamınızdaki kilometre taşlarından bahseder misiniz?

Çok şanslı bir şekilde çalışma hayatı ile oldukça genç yaşlarda tanıştım, Lise ve Üniversite yıllarımda okuldan kalan zamanımın önemli bölümünde garsonluk, barmenlik, animatörlük, satış temsilciliği ve anketörlük gibi pek çok farklı mesleği deneyimleme ve iş hayatını erken yaşlarda anlama, öğrenme fırsatım oldu. Bu öğretiler sonraki yıllarda kariyerim için güçlü bir altyapı oluşturdu. İş yaşamının her zaman huzurlu ve güvenli olmayabileceğini, zorlu koşullarla yüzleşmeyi ve bunların üstesinden gelmeyi bu tecrübeler sayesinde erken yaşlarda öğrendim.

Üniversite eğitimim sonrası yollarımın Anadolu Efes ile kesişmesi de bence profesyonel kariyere doğru bir kurumda ve doğru yöneticilerle adım atmak açısından önemli bir fırsat oldu.

Efes’in yurtdışında tutkulu ve iddialı büyüme stratejisi beni hem çok heyecanlandırdı hem de yeteneklerimi kullanma ve geliştirme imkanı verdi. Türkiye’deki 2 senelik deneyimimin ardından yurtdışı operasyonlarında önce 1997 yılında Romanya’da ardından 2003 – 2015 yılları arasında Kazakistan’da Efes’le unutulmaz başarılar elde eden ekiplerin bir parçası oldum.

Yurtdışında yaşamanın ve iş yönetmenin çok değerli bir tecrübe olduğuna inanıyorum, Efes sayesinde yaklaşık 19 yıl bunu deneyimleme şansım oldu.

Mevcut görevim de benim için önemli bir dönemeç, hem çok köklü ve başarılı bir kurumda yepyeni bir sektörü deneyimliyorum hem de bunu kendimi en mutlu hissettiğim şehirde, İzmir’de ve harika bir ekiple birlikte yapıyorum.

Sizce sizi diğer herkesten farklılaştıran özellikleriniz neler?

Herkesten farklı olmak fazlaca iddialı bir tanım olur.

Ben çok özetle kendimi hayatı tutkulu yaşayan, kendini ve başkalarını motive edebilen, iddialı hedeflerden heyecan duyan, gerçekçi-iyimser biri olarak tanımlarım.

Zorluklarla yüzleşmek ve kolaylıkla pes etmemek konularında herkese değilse de birçok insana göre daha dayanıklı olduğumu düşünürüm. Gerçekten inandığım bir hedefe ulaşmak konusunda oldukça sabırlıyımdır.

Günlük yaşamınızda rutinleriniz var mıdır, varsa paylaşır mısınız?

Sabah kahvesi içmeden ben, ben değilim. Güne twitter’da haber okuyarak başlamak, hızlıca da olsa sabah kahvaltı yapmadan evden çıkmamak, mesaimin ilk bir saatini düşünmek için kendime ayırmak, gün içerisinde kısa kısa da olsa ekip arkadaşlarımla değerlendirme sohbetleri yapmak, mümkün olduğunca çok kez fabrika içinde ve dışında sahada olmak ve çocuklarımla akşamları zaman geçirmek ilk aklıma gelenler. 

Bilinmeyen bir yönünüz var mı?

Yakın çevremin iyi bildiği ve tutkuyla bağlı olduğum bir hobim var, tüplü dalış yapmak. 15 seneden fazla süredir düzenli olarak her fırsatta yurtiçinde ve dışında dalış tatilleri planlıyorum. PADI kurtarma dalgıcı sertifikam var ve hedefim gelecek yaz divemaster seviyesine yükselmek. Kendimi en iyi, en sakin ve bir o kadar da meraklı hissettiren anlar suyun altında geçirdiğim zamanlar, sağlığım elverdiği sürece de aynı tutkuyla devam etmeyi hayal ediyorum.

Ekibinize alacağınız kişilerde nelere dikkat edersiniz?

Güler yüzlü, gelişim odaklı, kendisiyle ve çevresiyle barışık, kişisel hedefleri olan, meraklı ve özgüveni yüksek insanlarla çalışmaktan heyecan duyuyorum.

Yetkinlikler ve yetenekler zaman içerisinde gelişiyor ancak davranış ve tutumları değiştirmek/geliştirmek çok daha zor. Benim için ekip arkadaşlarımın karakterleri her zaman performanslarından daha önemli oldu. Ekip olma bilinci yüksek, tutarlı ve dengeli bireylerle ekip olmayı çok önemsiyorum.

Ekibinizi motive etmek için hangi araçlardan yararlanırsınız?

Her şeyden önce ekip arkadaşlarımı yakından tanımayı, karakter özelliklerini, iş ve hayatla ilgili motivasyonlarını ve beklentilerini anlamak için çaba gösteririm. Hepimiz önce insanız, iş dışında da hayatlarımız, sorumluluklarımız ve hedeflerimiz var.  Bana göre iş ortamı dışında da tanışmak hem daha güçlü bir bağ kurmak hem de olayları daha net analiz etmek için doğru bir imkan yaratıyor.

Ekip arkadaşlarımın bireysel ve ekip olarak başarılarını takdir etmeyi, onlara hata yapma imkanı vermeyi, karar alma ve uygulamada yetkin olmalarını sağlamayı, zor kararlarda yüreklendirmeyi ve yanlarında olmayı önemsiyorum.

Hepimizin limitleri olduğunun, güven ve huzur ortamı olmadan başarının kalıcı olamayacağının, kişisel değerlerimizin farklı olduğunun ve her günümüzün bir olmadığının farkındalığıyla iletişim kurmaya gayret ediyorum.

Sizce satış dahil hayatın her alanında kadın-erkek dengesinin sağlanması neleri değiştirebilir?

Ben çok şanslı şekilde hem yurtdışı hem yurtiçi tecrübelerim sırasında çok sayıda başarılı, yetenekli, tutkulu lider kadın yöneticilerle/çalışanlarla birlikte çalışma şansı buldum ve cinsiyetle performans arasında bir ilişki olmadığını yaşayarak deneyimledim.

Klişeler biraz da toplumsal kültürün dışa vurumu. Ben iş hayatında da bir cinsiyetin diğerinden üstün olmadığını düşünüyorum. Kadınlar şu konuda iyidir – erkekler bu konuda tartışmasını da çok anlamlı bulmuyorum. İş yaşamım boyunca her ikisinin de kendi içerisinde çok üstün ya da çok eksik olduğu örnekleri tecrübe ettim. 

Bana göre iyi bir yönetici olmanın da iyi bir çalışan olmanın da net kriterleri var, bunlar kadın ve erkek için aynıdır ve her kim tanımlı bir rolün gerektirdiği beklentileri en doğru şekilde karşılıyor ve işinin hakkını veriyorsa cinsiyetinden bağımsız o insan doğru kişidir. 

Şu anda birlikte çalıştığım ekibimin yarıya yakını kadın yöneticilerden oluşuyor. Bunun nedeni onların cinsiyetleri değil, yüksek potansiyelli, donanımlı ve yetkin yöneticiler olmaları.

Öğrencilere kariyer yolculuklarında neler tavsiye edersiniz?

Okul dönemi boyunca ancak ortalama başarı elde edebilmiş bir öğrenci olarak okuldaki başarının iş hayatındaki başarı için mutlak bir gösterge olmadığının referansı olabilirim. Teorik bilgi edinmek elbette çok kıymetli ancak hem bilginin geçmiş dönemlere göre çok daha hızla değişmesi hem de bilgi sahibi olmanın tek başına başarı için yeterli olmaması nedeniyle o bilginin pratikte nasıl kullanıldığını olabilecek en erken yaştan başlayarak tecrübe etmenin çok değerli olduğunu düşünüyorum.

İş hayatının yazılı olmayan kuralları var ve birçoğumuz bunları ancak yaşayarak öğreniyoruz. Okuldaki başarıyı ihmal etmemek kaydıyla öğrencilere tavsiyem bir an önce çalışma hayatıyla tanışmalarıdır.

İş hayatında yetenek ve yetkinlikler bilginin önüne geçiyor ve bunlar ancak deneyimle geliştirilebiliyor. Dolayısıyla meslek tercihi net olan öğrenciler mutlaka o meslekleri icra ederken gereken yetenek ve yetkinliklerin farkında olmalı ve kendilerini bu konularda geliştirmeye çalışmalı.

Giderek artan şekilde mezun olunan okul, bölüm ve başarı notu kadar okul hayatı boyunca öğrencilerin katıldığı etkinlikler, ders dışında aldığı sorumluluklar ve edindiği başarılar, birlikte görev aldığı ekipler, kurulan bağlar ve bilgi çeşitliliği de önem kazanıyor. Öğrencilere iş tecrübesi edinmek dışında bir diğer tavsiyem de olabildiğince sosyal olmaları, farklı deneyimler kazanmak için fırsatları iyi değerlendirmeleri ve kendilerini okul dışındaki konularda da geliştirmeleri olur.

Sales Network Topluluğu’nu başkalarına nasıl anlatırsınız?

Sales Network ile tanışalı henüz çok uzun zaman geçmedi. Katılma fırsatı bulduğum etkinliklerde oldukça donanımlı ve tecrübeli yöneticilerin büyük bir iyi niyet ve sorumluluk bilinci ile başkalarına fayda sağlamak için çaba gösterdiklerine ve bir çıkar gözetmeksizin değer yarattıklarına memnuniyetle şahit oldum.

Doğru sebep, niyet ve eylem bir araya geldiğinde sonuç her zaman etkileyici oluyor, bana göre Sales Network bunları hakkıyla yerine getiriyor. Ben de bu değerli topluluğa fayda sağlamak için elimden geleni yapacağım.