İlham Verenler sohbetlerine devam ediyoruz. Bu haftaki konuğumuz Lila Kağıt Satış Direktörü Ali Sadak.
İsterseniz önce bir teşekkür ile başlayalım. Hayatınızda birine teşekkür edecek olsanız bu kim olurdu ve neden?
Zor soru olduğunu itiraf etmeliyim. Birden fazla kişi sormuş olsaydınız tabi ki eşim ve ailem başta olmak üzere dostlarımı sayardım. Sanırım tek kişi olunca ilk sıraya kendimi yerleştireceğim. Bir göçmen kuşa benzeyen hayatımda; 11 yaşından itibaren doğduğu ve büyüdüğü ortamından uzakta ortaokul, lise, üniversite, iş, evlilik ve özel hayatını yılmaz şekilde sürdüren bu çocuğa ve içindeki güçlü kişiliğe sanırım büyük bir teşekkür borçluyum.
Sizi tanıyabilir miyiz, yaşamınızdaki kilometre taşlarından bahseder misiniz?
İlk ve orta öğrenimimi Burdur ve Denizli’de tamamladıktan sonra, üniversiteyi de bir süre Ankara ve ardından İstanbul’da okudum ve 2006 yılında Marmara Endüstri Mühendisliği’nden mezun oldum.
2020 Temmuz dönemine kadar Danone, GlaxoSmithKline, 3M, Evyap gibi global ve değerli firmalarda 14 yıllık bir satış kariyerim oldu. Ulusal ve Yerel Zincir Yönetimi, Geleneksel Kanal, Ticari Pazarlama bölümlerinde çalıştım. Kariyerimin ilginç dönemlerinden birisi de yaklaşık 3 yıl Kazakistan’da geçirdiğim dönemdi. Burada Türk firmaların ve markalarının başarılarını görmek, uzak coğrafyalarda hem öğrenip gelişmek hem de katkı sağlamak oldukça değerliydi. 2020 Temmuz itibarıyla Lila Kağıt ailesine, Ulusal Kanal Grup Müdürü olarak katıldım ve burada kanal yapılanması ve e-ticaret üzerine yaklaşık 3.5 yıl çalıştım. 2024 Nisan itibarıyla da Türkiye Satış Direktörü pozisyonuna terfi ettim.
Hayatımdaki iki önemli kilometre taşını paylaşmadan edemeyeceğim:
- Kariyerimin ilk yıllarında ciddi zorlandığım ve yöneticimle de anlaşamadığım bir dönemde, bir firma ile lojistik pozisyonu için görüşmüştüm. Sanırım kaçmak istiyordum. 2-3 mülakat geçtikten sonra firmanın İK Direktörü ile görüştüm. Tecrübesiyle durumu fark etti ve “Neden kaçıyorsun, sen satışçısın, bence bunun için doğmuşsun. Şimdi git ve işine 4 elle sarıl, bir yönetici için iş bırakılmaz” dedi. Doğrusunu itiraf etmek gerekirse tam bir şokla çıktım odadan. Ama bu olay sayesinde farkındalık ve direnç seviyemin arttığını söyleyebilirim. Hayatımın kalanında karşıma çıkan engelleri aşmamda, aşabilmemde önemli bir dönüm noktasıydı.
- İkinci kilometre taşım ise koçluk almamdı. Kendi içimdeki potansiyeli keşfetmemi sağlayan bu süreç, hayatımı anlamlandırmama yardımcı oldu. Koçluk eğitimi alarak profesyonel koçluk yapmaya başladım. Bu süreç; beni daha çok dinleyen, empati yapan ve yargılardan uzak biri yaptı.
Günlük yaşamınızda rutinleriniz var mıdır, varsa paylaşır mısınız?
Aileme çok önem veririm ve onlarla kaliteli vakit geçirmek olmazsa olmazımdır. Klasik olacak ama kitap okumak da günlük rutinlerim arasında. Özellikle son 3-4 yıldır neredeyse her gün okuyorum. Ayrıca kendime vakit ayırıp bu zamanı değerlendirme yapmak için kullanırım. Her gün, her hafta sonu ve her tatilde nelerin iyi gittiğini, nelerin gitmediğini, kısa vadede nelere odaklanmam gerektiğini değerlendiririm.
Bilinmeyen bir yönünüz var mı? (Bir kitap yazmış olmak, müzik aleti çalmak, herhangi bir spor dalı ya da toplumu ilgilendiren bir sosyal faaliyette bulunmak gibi…)
4-5 kez tiyatro oyunlarında rol aldım. Sahne tozunu yutmak çok heyecanlı ve keyif doluydu. Ayrıca 2 sene kadar kick box yaptım, bu da kendimi iyi hissetmemi sağladı.
Ekibinize alacağınız kişilerde nelere dikkat edersiniz?
Buna ilk olarak “erinmemek“ diyeceğim, taşını elin altına sokmak yani. Sadece kendi görev tanımını yerine getirmekle yetinmeyip takımına da destek olmayı önemseyen kişileri tercih ederim. Ardından, “geri bildirime açıklık ve öğrenme isteği” benim için çok önemlidir. Son olarak da “analitik beceriler” diyeceğim. Mühendislik geçmişimden olsa gerek, benim için vazgeçilmezdir.
Sizce satış dahil hayatın her alanında kadın-erkek dengesinin sağlanması neleri değiştirebilir?
Bu konunun tartışılıyor olmasını bile zul görüyorum. Eşitlik olmazsa olmazdır ve sağlanmalıdır. Ben yaklaşık 18 yıllık kendi satış kariyerime baktığımda, görev aldığım herhangi bir rol yoktur ki kadınlar yapamasın. Ya da tersten bir soru ile cevap vereyim, birisi bana bir pozisyon söylesin ki kadınlar başaramasın, değer katamasın? Dünyamız ve türümüz bu denge üstüne kurulduysa, bir an önce her alanda bu dengeyi sağlamalıyız. Lila Kağıt olarak da bu konuyu çok önemsiyoruz ve UN Global Compact & UN Women ortaklığında geliştirilen, Kadının Güçlenmesi Prensipleri’nin (WEPs) imzacıları arasında yer alıyoruz.
Öğrencilere kariyer yolculuklarında neler tavsiye edersiniz?
Öncelikle, kimse sizden bir anda işinizin uzmanı olmanızı bekleyemez. Ancak iş hayatına yeni atılanların esneklik ve adaptasyon yeteneğini en üst seviyeye getiriyor olması önemli. Bence bunu risk alabilmek ve cesaret desteklerse hayatın akışından daha çok keyif alacaklardır. Ama ne olursa olsun ön yargısız, gelişime ve iletişime açık, farkındalığı yüksek birey olmaları gençlerimizin çok ama çok faydasına olur.
Sevdiğiniz bir kitaptan beğendiğiniz bir paragrafı bizimle paylaşabilir misiniz?
Çok sevdiğim bir kitaptan vereceğim bu örneği. Dr. Joe Dispenza'nın "Kendiniz Olma Alışkanlığını Kırmak" (Breaking the Habit of Being Yourself) adlı kitabı. Farkındalık ve alışkanlıklar adına kesinlikle okunması gereken bir kitap bence. "Eğer alışkanlıklarımızı değiştirmek istiyorsak, önce kim olduğumuzu ve nasıl davrandığımızı fark etmemiz gerekir. Düşüncelerimiz, hislerimiz ve davranışlarımız arasında kopmaz bir bağ vardır. Aynı düşünceleri tekrar tekrar düşündüğümüzde, aynı seçimleri yaparız. Aynı seçimleri yaptığımızda, aynı davranışları sergileriz. Aynı davranışları sergilediğimizde, aynı deneyimleri yaşarız. Aynı deneyimleri yaşadığımızda, aynı duyguları hissederiz. Ve bu duygular, zihinsel ve fiziksel sağlığımızı etkileyen kimyasal süreçleri başlatır." Bu döngüyü kırmak önemlidir.
Sık kullandığınız bir atasözü var mı? Yoksa size göre herhangi bir durumu en iyi anlatan atasözü hangisi?
Sanırım “Gün doğmadan neler doğar“ olabilir. Belirsizlik karşısında umudu ve anın önemini hissetmek...
SALES NETWORK Topluluğu’nu başkalarına nasıl anlatırsınız?
Elini taşın altına koyan insanların olduğu, gelişime odaklanan, dolu dolu bilgiyi, öğrenmeyi, öğretmeyi seven ve amaçlayan bir topluluk.
Sales Network’te yapaylıktan çok uzak samimi bir ortam var. Hayatın gerçekleri var. Parçası olduğum için çok mutluyum.