RANAKAPLAN Akademi ve Coaching Zentrum‘un kurucusu Rana Kaplan bu haftaki Kadın Kadına sayfamızın konuğu oldu. 13 yıllık bankacılık kariyerinin ardından profesyonel koç olmaya karar veren Rana Kaplan ile yönetici koçluğunu, 13 yılın ardından çıkardığı Koçluk Kitabı’N isimli kitabını ve hizmet sektöründe aldığı ödülü hakkında keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Profesyonel koçluk ile ilgili Gazete Gebze’ye açıklamalarda bulunan Rana Kaplan; ”Bir davranış değiştiğinde, bunun zincirleme olarak, somut sonuçlara etkisini gözlemlemek mümkün. Şu anda koçluk alanlar, bundan sonra fark yaratarak, hayatı daha kolaylıkla adımlıyor olacaklar. Şu anda almayanlar da, içinden geçtiğimiz zorlayıcı bu çağda, bir süre sonra almaya mecbur kalabilir.”dedi.
Sizi kısaca tanıyalım, Rana Kaplan kimdir?
10 yıldır Kocaeli’de eğitim, koçluk ve danışmanlık firmam var. 2019’dan bu yanada ikinci şirketimiz Almanya’da hizmet veriyor. Kurumlarda yönetici koçluğu, kurumsal koçluk çalışmaları yaparak koçluk kariyerime başladım. Öncesinde 13 yıl bankacılık deneyimim var. Şu anda da Türkiye’nin birçok noktasında ve Avrupa’nın birçok ülkesinde profesyonel koçlar yetiştiriyoruz. Aynı zamanda ICF (Uluslararası Koçluk Federasyonu) okuluyuz. Profesyonel koçluk, nlp ve bir çok dönüştürücü eğitimin yanısıra, kurumlarda da koçluk sistemleri kuruyoruz.
Peki bu koçlukla nasıl tanıştınız, siz bir profesyonel koça danıştınız ve ondan etkilenerek mi ben bu işi yapmalıyım dediniz?
Aslında koçluk diye bir meslek var, bende bu mesleğe sahip olayım diyerek başlamadım. Kızımın doğumuyla başladı. O doğduğunda kendimi geliştirme sevdasına tutuldum ve birkaç seans koçluk aldıktan sonra dedim ki “Bu nasıl bir şey böyle, eğitimini de almalıyım.” Çünkü koçluk, tek bir seansta bile zihinde inanılmaz açılımlar yaratıyor. Koçluk, insanı kendi zihinsel yanılgılarından özgürleştiriyor, daha net görebiliyorsunuz, yapacaklarınızı daha net planlayabiliyorsunuz. Dolayısıyla sonrasında da eğitimleri almakla ilgili bir çaba ve mücadele içine girdim, yıllar boyunca da devam etti almış olduğumuz eğitimler. Sonrasında da bir bankada eğitmenlikle ve yönetici koçluğuyla bu kariyere geçiş yaptım.
Koçluk süreci nasıl işliyor?
Koçluk, sorularla ilerleyen bir süreç. Kişinin kendi cevaplarını bulmasına olanak sağlayacak çok güçlü soruları var koçluğun. Kendi potansiyelini fark etmek, kendi alacağı sonuçları öngörebilir hale gelmek, ilişkilere başka açılardan bakabiliyor olmak, kendi ile bağlantısını güçlendirebilmek, kendi isteklerinin farkına varmak, buna yönelik stratejiler oluşturabilmek, yani kişinin ihtiyacı neyse bireye özel olarak sorularla birlikte yapılan bir yolculuk. Tamamen bireye özel olmasıda koçluğu bütün gelişim araçlarından ayırıyor. Çünkü hepimizin ihtiyaçları farklı, hepimizin zihni farklı orda sorularla kendi yolunuzu kendiniz belirliyorsunuz.
Kurumlarda Eğitmenlik Eğitimi de veriyorsunuz, değil mi?
Evet. Çok kapsamlı ve yetkin bir Eğiticinin Eğitimi programımız mevcut. Kurumlar iç eğitmen sistemi oluşturmak istediklerinde, kendi bünyelerinde akademi kurmak istediklerinde ya da buna bile gerek kalmadan kendi personelinin mavi yaka veya beyaz yaka fark etmeksizin sunum becerilerini artırmayı amaçladıklarında da bu eğitimleri alıyorlar bizden.
Bireysel koçluk ve yönetici koçluğunda danışanlara nasıl bir katkı sunuyorsunuz?
Özellikle pandemiyle birlikte insanın çözüm bulma becerileri daha da önem kazandı. Özellikle kurumların yaşamlarına devam edebilmek için koçluk talepleri de çok arttı. Ne işe yarıyor? Öncelikle yöneticinin yönetsel yeteneklerini geliştiriyor. Yönetsel yetenekleri geliştiğinde ekibini daha iyi motive edebilen, daha iyi iletişim kurabilen, daha anlayışlı, olanı olduğu haliyle görüp değerlendirebilen daha güçlü stratejiler oluşturabilen, kriz yönetimi, değişim yönetimi bu konularla ilgili daha beceri sahibi olan yöneticilere dönüşüyorlar. Yöneticilerde bu özellikler zaten var ama daha iyi hale getirmekle ilgili bir donanım sahibi oluyorlar. Kurumsal koçluk çalışmalarında somut rapolarla, süreç sonunda kurumlara sunduğumuz, karlılığa varan somut doneler elde ediyoruz. Raporlarda bu çok net gözlemleniyor. ‘Bir şey değişir, her şey değişir’ bizim sloganımız. Bir davranış değiştiğinde bunun, zincirleme olarak somut sonuçlara etkisini gözlemlemek mümkün. Şu anda koçluk alanlar, bundan sonra fark yaratarak, hayatı daha kolaylıkla adımlıyor olacaklar. Şu anda almayanlar da, içinden geçtiğimiz zorlayıcı bu çağda, bir süre sonra almaya mecbur kalabilir.
Çok çeşitli sektörlerde çalıştım ve hep koçluk çalışmalarıydı bunlar. Eğitimler de koçluk altyapısına dayalı eğitimlerdi, çünkü etkisi daha kalıcı ve hızlı koçlukla harmanlanmış her türlü aracın. Dolayısıyla bankacılık sektörünün dışında, otomobil sektörü, ilaç sektörü, tekstil gibi birçok sektördeki büyük ölçekli kurumlara bu hizmeti yıllar içerisinde götürdük.
“Koçluk Kitabı’N”ı yazmaya nasıl karar verdiniz?
14 yıl sonra gelen bir kitap o. Yani benim kitap yazmakla ilgili ciddi bir direncim vardı. Yazarlar kitap yazar derdim hep o konuda, çok saygıdeğer bir alan bulduğum için. Bununla birlikte meslekte ciddi bir deneyim sahibi olunca ve insanlarda böyle bir beklenti içine girince en azından kendi bilgilerimi kendi mesleğimi anlatayım istedim. Daha doğrusu eğitimlerimizde konuştuğumuz teknikleri, koçluk tekniklerini insanların cep kitabı şeklinde ulaşmasını sağladık. Çokta iyi bir kitap oldu, faydalı ve güzel geri dönüşler alıyoruz o anlamda. Sosyal sorumluluk olarakta kitabı pek çok yerde bağışını yaptık.
Kısa bir süre önce aldığınız bir ödül var, ödül ile ilgili bilgi verir misiniz?
Koçluk demek liderlik demek aslında. Neye liderlik? Hayatta karşılaşabileğiniz durumlara, duygulara, iletişime, bilinç altına liderlik. Ekosisteminde ülkemizin birçok büyük ölçekli kurumunun yer aldığı Sales Network oluşumunun vermiş olduğu LİSA(Leadership İn Sales Award) ödülü hizmet kategorisinde bana takdim edildi. Benimle birlikte 12 farklı kategoride, halk oylaması ardından değerlendirmeye girmeye hak kazanıldı. Bağımsız profesyonel jüri ekibi bu kategorilerde yılı liderlerini belirledi. Çok gurur verici. Bugün gelmiş olduğumuz bu noktada, en büyüklerin liderlik başarılarına eş değerde olmak sunduğumuz hizmetin bir nevi kalitesini de gösteriyor, insanların ve müşterilerimizin memnuniyetlerini de gösteriyor. o anlamda da ayrıca mutlu ve gururluyuz.
Kurumunuzda NLP eğitimleri veriyorsunuz, nedir bu NLP?
NLP (Neuro Linguistic Programming) zihnin mekanik yapısını, dil kullanımını ve bunun zihinde yaratmış olduğu programları inceleyen bir bilim dalı. Birçok başarılı zihin modelinin incelenmesiyle ortaya çıkmış olan formüller dizisi. Yapabilen nasıl yapıyor diyerek merakla başlayan ve 30 yıldır süren çalışmalarla ortaya çıkan bir alan. Benim de uzmanlığım NLP’ye dayanıyor. Bu, daha farkında yaşamak, daha kendimizi, durumları ve duygularımızı yönlendirebilmek, daha sağlıklı tercih yapabilmek noktasında inanılmaz güzel formüler demek. Koçluk eğitimlerimizde NLP temeli de var, o yüzden akademimiz bu konuda da uzmanlığı olan bir akademi.
Son zamanlarda sosyal medyada veya farklı alanlarda görüyoruz yaşam koçu vs. gibi şeyler ama bir kurumsallık temeli olmuyor. Danışmanlık hizmeti almak isteyenlere neler tavsiye edersiniz? Nelere dikkat etmeliler?
Dünyada koçluğun standardını belirleyen ve denetimini yapan belli küresel oluşumlar var. Dolayısıyla bu oluşumların akredite ettiği eğitimleri almış mı koçları? Bu oluşumlardan unvan almışlar mı? Yani çalışacakları koçlar ya da ben koçum diyen bir kişi için insanlar sadece buna bakarlarsa bile doğru koça yaklaşma ihtimalleri yükselir. Çünkü danışmanlık da koçlukla karıştırılabiliyor. Dolayısıyla bu noktada dikkatli davranmak çok önemli.
Enteresan bir çağdan geçiyoruz. İnsanın kendi kendinde yetebilir hale gelebilmesi hayatta kalabilme becerisiyle çok alakalı. O yüzden hep şunu söylüyorum şu anda koçluk alanlar hayatta daha kolaylıkla ilerliyor olacaklar. Şimdiden bu tarz çalışmaları bireyselde de kurumsalda da bünyemize katabilmemiz gerekiyor. Kendi başımıza üstesinden gelebileceğimiz bir süreçten geçmiyoruz çünkü. Ceyda ÖZER- Ayşe