İlham Verenler sohbetlerine devam ediyoruz. Bu haftaki konuğumuz Multinet Up, Satış Genel Müdür Yardımcısı Didem Kuş.
İsterseniz önce bir teşekkür ile başlayalım. Hayatınızda birine teşekkür edecek olsanız bu kim olurdu ve neden?
Yaşadıklarınız, iyi ya da kötü olması fark etmeksizin, sizi siz yapan şeylerdir. Hayatıma bir vesileyle dokunan herkes bugünkü beni yarattı. Bugün olduğum kişiden memnunum, dolayısıyla hayatıma dokunan herkese teşekkür edebilirim.
Sizi tanıyabilir miyiz, yaşamınızdaki kilometre taşlarından bahseder misiniz?
Tabii, memur bir ailenin çocuğu olarak Ankara’da doğdum. Babamın görevi sebebiyle şehir şehir gezdik. Öyle ki üç yıl üst üste aynı okulda okumadım. Her gittiğimiz yerde sıfırdan başlamak, yeni arkadaşlıklar edinmek zorunda kaldım. O zamanlar için negatif olan bu durum bugün benim için avantaj haline geldi. Değişime açık, koşullara çok hızlı uyum sağlayabilen biriyim. Kariyerim açısından iki tane önemli kilometre taşı var. İlki, Ankara’da çalışırken şu an çalıştığım Multinet Up’tan Adana’da bir pozisyon için aldığım yöneticilik teklifi. Tanımadığım bir şehre, benim için yeni olan bir firmaya geçiş yapmam anlamına gelen bu teklifi kabul etmem aslında büyük riskleri de göze almam demekti. Diğeri de benzer bir hikâye. Adana’da bir yıl görev yaptıktan sonra Ankara’da boşalan bir pozisyon için tekrar Ankara’ya döndüm. Memleketimde düzenimi yeniden kurdum. Beş yıl sonra da İstanbul’daki bir pozisyon için İstanbul’a çağırıldım. İyi ki gelmişim.
Sizce sizi diğer herkesten farklılaştıran özellikleriniz neler?
Herkesten farklılaştırıyor mu bilemiyorum ama kriz yönetiminde iyi olduğumu düşünüyorum. Çözümsüz kalmayı sevmediğim için her zaman bir B planım vardır. Analiz yeteneğim iyidir, bütün olasılıkların iki adım ötesini değerlendirir ve karar alırım.
Günlük yaşamınızda rutinleriniz var mıdır, varsa paylaşır mısınız?
Evet, günlük yaşam içinde rutinleri olan biriyim. En büyük rutinim güne sütlü filtre kahve ile başlamak. Onun dışında, memnun olduğum konularda değişiklik ihtiyacı hissetmem. Tam bir sadık müşteriyimdir. Mesela yemeklerimi aynı restoranda, aynı masada yemeyi severim. Hatta aynı sandalyeyi tercih ederim. Otel tercihlerimde de böyle.
Satış dünyasında olmak sizin için bilinçli bir tercih miydi?
Aslına bakarsanız ilk başta bilinçli bir tercih olduğunu söyleyemem. Her yeni mezunun yaşadığı zorluğu ben de yaşadım. Çalışma hayatına başlarken en az beş sene tecrübe gerektiğini söyleyen iş ilanları arasında bir hayli zorlandım. Hal böyle olunca, satış dünyasına başlangıçta tecrübe olsun diye girdim ancak zaman içinde bu dünyanın dinamik ve heyecanlı yapısını sevdim. Takdir edersiniz ki yıllarca hiç sıkılmadan aynı işi yapmak gerçekten çok zor. Satış dünyası ise hiçbir zaman aynı değil, hep bir değişim ve yenilenme duygusu söz konusu. Satış dünyasının bu yönünü keşfettiğimde kararımı yeniden aynı yönde, ama bu sefer bilinçli bir şekilde verdim diyebilirim.
Ekibinize alacağınız kişilerde nelere dikkat edersiniz?
Satış güvene dayalı bir iştir. Müşteri size, ürüne veya hizmete güven duymalı. Dolayısıyla ekibe dahil ettiğim tüm arkadaşlarımın karakter özelliklerine çok dikkat ederim. Dürüstlük ve güvenilirlik burada en öncelikli kriter. Bununla beraber, satış profesyonellerinin gelişime açık olması şart. Bu sebeple, geri bildirime açık olmak da ilk baktığım yönlerden biri. Ayrıca hedef odaklı olmayı, planlı olmayı, meraklı ve araştırmacı olmayı da önemsiyorum.
Ekibinizi motive etmek için hangi araçlardan yararlanırsınız?
Motivasyonun kişiden kişiye farklılık gösterdiğini düşünüyorum fakat genel bir değerlendirme yapmam gerekirse; kişinin yaptığı işi sevmesi, kazancından ve ekip arkadaşlarından mutlu olması, iş ve özel hayat arasındaki dengeyi sağlayabilmesi iç motivasyonu sağlayan başlıca unsurlar. Bunların dışında, satış hayatında en önemli motivasyon satış yapmak ve hedef tutturmaktan geçer. Ben ekibimde yapılan güzel işleri takdir etmenin yanı sıra çoğunlukla odağım hedefinden uzak kalan arkadaşlardır çünkü onların motive olmasının tek yolu hedeflerini tutturmalarını sağlamaktır.
Kuşak farklılıklarını nasıl yönetiyorsunuz?
Satışta her zaman gençlerle çalışma fırsatınız var. Kuşak farklılıklarını çabuk fark edip değişime ayak uydurmanız mümkün. Ekip içinde karşılıklı bir öğrenme ortamı oluşturmayı çok önemsiyorum. Bu ortam için de herkesin birbirini dinlediği, anlamaya çalıştığı bir iletişim tarzı geliştirdik. Takımın genç üyelerinin bakış açısını, kendi kuşaklarına özgü becerilerini dikkatle takip ediyorum. Bir yandan da tecrübelerimi mümkün olduğunca aktarmaya çalışıyorum. Bu sayede aldığımız kararların arka planındaki nedenleri daha iyi anlayabiliyorlar. Aslına bakarsanız bu konu sadece ekip için de değil hayatın her alanında önemsediğim bir konu. Anlayış, empati ve güçlü iletişim şart.
Sizce satışta kadın-erkek dengesinin sağlanması neleri değiştirebilir?
İsterseniz satış diye değil, çalışma hayatının geneli için yanıtlayayım bu soruyu. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve kadına karşı ayırımcılık hayatın her alanında olduğu gibi iş dünyasında da mücadele edilmesi gereken bir olgu maalesef. İstihdamda kadın – erkek çalışanların sayısının dengelenmesi bir yana, kadın ve erkek çalışanların eşit ve adil koşullarda, aynı hak ve özgürlüklere sahip olarak, aynı fırsatları elde etmesi gerekiyor. Bu eşitlik ortamının sağlanması ile kadın çalışanların aynı anda birden fazla konuya odaklanabilme, değişime uyum sağlayabilme gibi erkeklere göre daha yetenekli oldukları konularda fark yaratacaklarını düşünüyorum. Biliyoruz ki eşitsizliklerin olmadığı çalışma ortamlarında farklılıkların ve bireysel becerilerin katkıları üretimde ve verimlilikte çarpan etkisi yapıyor.
Gençlere satış mesleğini tavsiye eder misiniz, neden?
İletişime açık, girişken, meraklı bir kişilikleri varsa kesinlikle tavsiye ederim çünkü satış birimi her birimle yakın çalışmak zorunda. Biraz da bu sebeple gelişim alanları oldukça çeşitli, monotonluktan uzak ve renkli bir alanda çalışıyoruz. Satış mesleği sürekli öğrenme ve gelişim talep eder. Yolun henüz başında olanlar için en önemli tavsiyem meslek seçimi yaparken bunları göz önünde bulundurmaları. Yeteneklerine uygun olduğunu düşünüyorlarsa satışın onlara sunacağı fırsatlardan da çok memnun kalırlar. Sürekli yeni insanlarla tanışarak networklerini genişletme imkânı bu fırsatlardan sadece biri.
Öğrencilere kariyer yolculuklarında neler tavsiye edersiniz?
Mümkünse öğrencilik dönemlerinde kısa iş deneyimleri ile tecrübe kazanmalarını tavsiye ederim. Henüz öğrenciyken, ileride yapmak istedikleri işle ilgili deneyimli kişileri, kurumları, konferansları takip etmeleri ilgilendikleri alanı yakından tanımalarını sağlayacaktır. Öğrencilik sona erdiğinde ise kendilerine iyi planlanmış bir kariyer hedefi belirlemeliler. Bilinçli bir şekilde yapılmış, sonraki adımların zamanlamalarını da içeren bir plan dahilinde ilerlemeliler. Yalnız burada şunu da eklemek isterim, benim yeni başlayan arkadaşlarda gördüğüm en büyük yanılgı hemen yönetici olmak istemeleri. Halbuki hazır olmadan alınan her terfiinin hüsranla sonuçlanacağını bilmeleri gerek.
Pandemi öncesi ve sonrasını ele alırsak bu sürecin sonunda hayatınızda, bakış açınızda neler değişti?
Dünya genelindeki milyonlarcamız gibi ben de bu dönemde sağlığın bu hayattaki en değerli şey olduğunu çok daha iyi anladım. Sağlıklı ve iyi hissetmenin kıymetini, sarılmanın ve dokunmanın ne kadar güzel bir duygu olduğunu daha iyi fark ettim. Zamana karşı bakış açım da çok değişti. Bu süreçte bazı planlarım için iyi ki yapmışım bak şimdi olsa yapamazdım derken bazıları için keşke yapsaydım dedim. Dolayısıyla planlı olmanın, ertelememenin önemini çok iyi öğrendim. Profesyonel anlamda ise, iş hayatının dinamik ve hızlı doğasını bu denli net bir şekilde görmek çok etkileyiciydi. Bu süreçte çevik çalışma mantığına uygun çalışmamın, hızla değişen koşullara hızla yanıt vermeyi sağlayan adaptasyon yeteneğimin pozitif sonuçlarını daha aşikâr bir şekilde elde ettim.
Sık kullandığınız bir atasözü var mı? Yoksa size göre herhangi bir durumu en iyi anlatan atasözü hangisi?
Atasözü olarak değil belki ama çok sık kullandığım bir sözü paylaşmak isterim: Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar elde edemezsin. Gerçekten zorlayıcı durumlar karşısında alternatif yolları denemenin önemine dair güzel bir bakış açısı sağlıyor. Çok çalışmanın tek başına yeterli olmadığını, hedefe götüren şeyin daha iyi düşünülmüş, akıllıca yöntemleri içerdiğini hatırlatıyor.
SALES NETWORK Topluluğu için neler söyleyebilirsiniz? Bugünü nasıl görüyorsunuz, gelecek için neler öneriyorsunuz?
Öncelikle şunu ifade etmeliyim ki Sales Network, alanda bir ilki hayata geçirerek aslında çok büyük bir boşluğu doldurdu. Hem mesleğin değerini yükselten hem de alanın en iyi kurumlarını ve profesyonellerini bir araya getirerek satış dünyasına özel bir network ağı oluşturan bu topluluğun rolü şimdiden çok önemli. Zaman içinde zenginleşerek büyüyen ve güçlenen bir topluluk olacağımıza inancım tam. Bugüne dek satış networkü beraberinde getirirdi, şimdi artık networkle birlikte daha katma değerli satışlar ve iş birlikleri yaratmak mümkün. Bu değerli topluluğun bir parçası olduğum için mutluyum. Birbirinden değerli şirketler ve yöneticilerle aynı dertlere çözüm bulmak, aynı dili konuşmak, aynı beklentileri paylaşmak önemli bir fırsat. Bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirerek topluluğa katkı sağlamak için ben de elimden geleni yapacağım.