İlham Verenler sohbetlerine devam ediyoruz. Bu haftaki konuğumuz Vileda Türkiye & Azerbaycan Genel Müdürü Serkan Şahin.
İsterseniz önce bir teşekkür ile başlayalım. Hayatınızda birine teşekkür edecek olsanız bu kim olurdu ve neden?
Bu sualinize düşünmeden, annem emekli öğretmen, Türkan Şahin olarak cevap verebilirim. O olmasaydı hayatım çok farklı bir doğrultuda ilerleyebilirdi.
Sizi tanıyabilir miyiz, yaşamınızdaki kilometre taşlarından bahseder misiniz?
Kısa kısa; ilkokulun ilk günü, dalış sporu ile tanışmam, basketbol, Anadolu Lisesi sınavı, ilk aşk, üniversite sınavı, üniversitede ilk gün, Philip Morris’te ilk iş günü, evlilik, büyük kızımın dünyaya “merhaba” dediği ilk gün, ikinci kızımın gelişi, diz ameliyatım, Colgate Global “You Can Make a Difference” dünya birincilik ödülüm ve Amerika seyahatim, Colgate Palmolive ile 4 sene süren Çin-Singapur-Malezya maceram, Türkiye’ye geri dönüşümün ilk günü, Antalya-İstanbul arası 700 mil deniz yolculuğum, ilk 35 metre serbest dalışım, Mondelez, Nestle ve Vileda'da ilk günüm.
Sizce sizi diğer herkesten farklılaştıran özellikleriniz neler?
Kendi fikrimden ziyade farklı şirketlerde farklı zamanlarda yapılan 360 derece değerlendirme raporlarının ortak sonuçlarını paylaşmak isterim. “Diğer herkesten farklılaştıran” yerine öne çıkan özelliklerim; Liderlik sitilim, yeniliğe açıklığım ve girişimciliğim diyebilirim.
Günlük yaşamınızda rutinleriniz var mıdır, varsa paylaşır mısınız?
Bir Başak burcu insanı olarak çok fazla rutinim var. Kısaca; sabah erken kalkmak, nefes egzersizimi, mutlaka sporumu, o günün ve sonraki 3 günün programını yapmak; kızlarım ve kedim ile vakit geçirmek olarak sıralayabilirim.
Bilinmeyen bir yönünüz var mı?
Ailemden, dededen gelen 360 derece deniz adamıyım. Kızlarımın ismi Ada ve Su, yeğenlerimin adları Mercan ve Marin. Adı “The Other Woman” olan bir deniz aracım vardı. Serbest dalış ile ilgiliyimdir. Tek nefes 35 metre dalıyorum. Etik zıpkınla balık avı tutkunuyum.
Satış dünyasında olmak sizin için bilinçli bir tercih miydi?
Son 3 senedir her ne kadar satış kimliğimi bir kenara bıraksam da kökenim satıştır. Bu tamamen bilinçli bir tercihtir.
Ekibinize alacağınız kişilerde nelere dikkat edersiniz?
- Güven vermesi
- Bir takım oyuncusu olması (Bencil olmayan; başarıyı da başarısızlığı da paylaşmayı bilen)
- Girişim ruhu (Yeni yollar deneyen, meraklı)
- Yılmadan sonuca odaklılık (Sadece “Ne” değil “Nasıl” a da önem veren)
- İşini analiz etme yeteneği
Ekibinizi motive etmek için hangi araçlardan yararlanırsınız?
“Motive etme araçları” söylemi bana çok otantik gelmiyor. Bence gerçek motivasyon, liderin ekibi için içinden gelerek yaptığı, ekip üyelerinin liderleri tarafından gerçekten önemsendiğini düşündüren tüm inisiyatiflerin bütünüdür diyebilirim.
Kuşak farklılıklarını nasıl yönetiyorsunuz?
Özel bir çabam yok. Kendi haline bırakıyorum. Zaman ve deneyim en iyi öğretmendir. Su yolunu bulur.
Sizce satışta kadın-erkek dengesinin sağlanması neleri değiştirebilir? Bu konuda paylaşabileceğiniz araştırmalar var mı? Varsa biraz bahseder misiniz?
Ben bu konuda biraz pozitif ayırımcılık yapıyorum. Kadınların erkeklerden daha disiplinli, daha etik ve sonuç odaklı çalıştıkları kanısındayım. Bu 3 özellik, özellikle de etik yaklaşım, birçok şeyi değiştirmeye yeter diye düşünüyorum.
Gençlere satış mesleğini tavsiye eder misiniz, neden?
Özellikle satış mesleği demeyelim fakat sevdikleri işi yapmaları çok önemli. Dışa dönük, sosyal bağları kuvvetli, güven veren, yılmadan çalışmayı seven herkes iyi bir satışçı olabilir. Tamamen benim fikrim; Gördüğüm en iyi Genel Müdürler satış ve pazarlama kökenlidir.
Öğrencilere kariyer yolculuklarında neler tavsiye edersiniz?
Yeni nesil için hayat bizim zamanımızdan daha hızlı akıyor. Çok kısa zamanda çok büyük kazanımları hedefliyorlar. Tavsiyem “Fast Forward” düğmesinden öncelikle “Stop” düğmesine basıp sonra “Play” düğmesine basmaları. Deneyim çok çok önemli; profesyonel hayatlarında sindire sindire ilerlemeleri, çıktıkları noktada uzun süre kalmalarını sağlayacaktır. Kariyerlerinin ilk senelerinde (çıraklık yapacakları) profesyonel iş hayatının temiz kültürünü öğrenecekleri, büyük (mümkünse çok uluslu) şirketlerde çalışmalarını öneriyorum.
Pandemi öncesi ve sonrasını ele alırsak bu sürecin sonunda hayatınızda, bakış açınızda neler değişti?
Uzaktan eğitimin, uzaktan çalışmanın ve işi daha verimli yürütmenin mümkün olduğu. Dijitalleşme konusunda karşımıza yepyeni bir sayfa açıldı. E-ticaret, “ben buradayım ve gelecek benim” diyor!
Sevdiğiniz bir kitaptan beğendiğiniz bir paragrafı bizimle paylaşabilir misiniz?
“Geri dönmüyorlardı!
Artık niye dünyada olduklarını biliyorlardı. Yaşam enerjisinin bu şekilde yağmalanmasına izin vermeyecekler, ne pahasına olsun ona sahip çıkacaklardı. Evrende hata yoktu, tesadüf yoktu! Nihayet anlamışlardı. İnsan doğulmaz insan ölünürdü." (AEDEN)
Sık kullandığınız bir atasözü var mı? Yoksa size göre herhangi bir durumu en iyi anlatan atasözü hangisi?
Atasözü değil fakat çok kullandığım bir sözdür “Ne dilediğine dikkat et bir gün gerçekleşebilir.”