25.02.2022

Bahar Alerjisi & Alerjik Rinit

Merhaba,

Sales Network ailesinin hazırladığı E-Bülten aracılığı ile ikinci kez bir araya geliyoruz. Bu ayki konumuz bahar aylarının gelmesiyle artan, saman nezlesi veya bahar alerjisi olarakta bilinen alerjik rinit hastalığı olacak. Önümüzdeki aylarda bu bölümde faklı uzmanlıklardan meslektaşlarımla da bir araya geleceğiz.

Keyifli okumalar.

Prof.Dr.İbrahim Sayın

Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı

Alerjik rinit nedir?

Alerjik rinit polen, toz, küf, ev tozu akarı, mantar vb. bir alerjenle karşılaşma sonrası vücudun bu alerjene aşırı duyarlılığı sonucu oluşan bir tepkidir. Bu tepki sonucunda kişilerde hapşırma, burun, göz ve boğazda kaşıntı, burun tıkanıklığı, burun akıntısı ve gözde sulanma gibi bulgular ortaya çıkar. Ortaya çıkan bu şikâyetler bazı kişilerde sadece mevsimsel karakterde iken (polen alerjisi olan kişiler gibi), bazı kişilerde şikâyetler tüm yıl boyunca sürer (ev tozu akarı alerjisi gibi). Hastalığın şiddeti kişiden kişiye değişkenlik gösterir. Bazı kişilerde hayat kalitesini bozmayan belirli aralıklarla oluşan şikâyetler mevcutken, şiddetli alerji olan kişilerde bu şikâyetler iş yaşamını, okul hayatını ve sosyal iletişimini etkileyebilir. Sıklığı coğrafi alanlara göre çocuklarda  %2-25 erişkinlerde  %1-40 arasında değişmektedir. 

Alerjik rinit ne gibi sorunlara yol açabilir? 

Alerjik rinitin genelde 2 yaşından sonra ortaya çıkar.  Bazı kişilerde hayat kalitesi, çalışma hayatı ve üretkenlik üzerine olumsuz etkisi vardır. Uyku kalitesini bozmanın yanında duygu durumu etkiler ve anksiyete nedeni olabilir. Özellikle çocukluk çağında okul performansı ve öğrenme süreçlerini etkileyerek okul başarısına olumsuz etki edebilir.   Gözde sulanma ve kaşıntı ile belirti veren konjunktivit, cilt hastalıkları, östaki tüpünün etkilenmesi, koku bozuklukları, kulakta sıvı toplanması, sinüzit, üst solunum yolu enfeksiyonları ve migren sıklığında artış alerjik rinitte görülebilir. Ayrıca nazal polip, astım gibi hastalıklar da alerjik riniti olan kişilerde daha sık görülür.  

Alerji için risk faktörleri nelerdir?

Alerji için risk faktörleri ailede alerji hikayesi olması, ilk çocuk olmak, erkek cinsiyet, polen sezonunda doğma, bebeğin ilk yaşında ilenin sigara içimi, çocukken erken antibiyotik kullanımı, alerjenlerle temas sayılabilir. Kanda alerji için bir belirteç olan  IgE’nin yüksek seviyeleri alerji gelişimi için risk faktörüdür.  

Alerjik rinit tanısı nasıl konur?

Genelde ilk basamakta alerjiye özgü hikâyenin varlığı ve muayenede burun içerisinde tipik olan soluk bir mukoza ve renksiz su benzeri salgıların varlığının saptanması ile tanı konur. Tedavi başlamak için kan tetkikleri ve ileri tetkikler her zaman gerekli değildir. Ancak tanıyı desteklemek, diğer hastalıkları ayırt etmek ve immünoterapi gibi ileri tedavileri yönlendirmek için kan tetkikleri ve deri testleri gerekebilir. Kan testlerinde alerjenlere özgü IgE ve toplam IgE  adı verilen belirteç bakılır. IgE alerjik kişilerde kanda artan bir belirteç olup sonuçlar hasta şikayetleri ile birlikte değerlendirilir.  Deri testlerinde ise mantar, toz, bitki vb. alerjenler cilt altına verilerek bunlara karşı kişinin verdiği reaksiyon değerlendirilir. Genelde radyolojik görüntüleme teknikleri gerekli değildir. 

Alerjik rinit tedavisinde amaç nedir?

Tedavin amacı kişiyi rahatsız eden şikayetlerin ortadan kaldırılması, günlük hayata olan etkilerinin en aza indirgenmesi ve kaliteli uyku uymanın sağlanmasıdır.

Alerjik rinit tedavisinde hangi seçenekler vardır?  

Tedavide en önemli aşama alerjenle karşılaşmanın önlenmesidir. Bu önlemler şu şekilde sıralanabilir: 

  • Her tür allerjenle karşılaşmanın azaltılmasını önerir (polen, ev tozu akarı, hayvan, mesleki maruziyet vs.)
  • Bulunan fiziksel ortamın ısı ve nem için uygun olması sağlanmalıdır. Toz ve dumanın yoğun olduğu yerlerden kaçınılmalıdır. 
  • İlk 3 ayda mutlaka emzirme desteklenmelidir. 
  • Mesleki maruziyetten kaçınılmalıdır.
  • Polen sezonunda mümkün olduğunca dış ortamlarda bulunmamak, ev/işyerinde kapı ve pencerenin kapalı bulundurulması, dış ortamda gezilen kıyafetleri ev içerisinde hemen değiştirmek önerilir.
  • Yünlü materyaller, halı kilim gibi daha çok deri, plastik bazlı eşyaların tercih edilmesi önerilir. 
  • Alerjik kişiler evde hayvan besleme ve yetiştirilen bitkilerin muhtemel alerji tetikleyici etkileri konusunda daha dikkatli olmalıdır. 

Korunma önerilerinden sonra ilaç tedavileri mevcuttur. Alerjik rinit için ana tedavi burun içine sprey olarak kullanılan kortikosteroid içeren burun spreyleridir. Ancak bu spreyler hemen etki etmediklerinden kullanılmaya başladıktan sonra klinik etkileri için birkaç hafta beklemek gerekir. Bunun dışında alerjik reaksiyonları baskılayan,  hem hap olarak hem sprey olarak kullanılabilen antihistaminikler, hap olarak kullanılan lökotrien reseptör antagonistleri hasta ve hastalığın şiddeti değerlendirilerek reçete edilebilir. Kısa süreli kullanım için burun açıcı spreyler kullanılabilir. Tuzlu su ile burun yıkamaları sıklıkla tedaviye eklenir. 

Alerjen etkene karşı vücudun duyarsızlaştırması prensibine dayanan immünoterapi uygun hastalarda hastalığın doğal seyrini değiştirebilecek bir tedavidir. Bu tedavi ağızdan tablet olarak veya cilt altı aşı/dil altı aşı olarak yapılabilir. Uygun hasta seçimi, tedavinin uzun sürmesi, nadiren hayatı tehdit edecek ciddi alerjik reaksiyonlara yol açabilmesi ve maliyet en önemli noktalardır. 

Alerji seyrinde burun içersinde konka denilen burun içindeki hava akımını ayarlayan yapılar kalıcı olrak ilaç tedavisine yanıt vermeyecek şekilde büyüyebilir. Bu durumda cerrahi yöntemler ile bu konkaların küçültülerek nefes almanın iyileştirilmesi amaçlanır. 

Sonuç olarak, alerjik rinit toplumda çok sık görülen, çocukluk çağından itibaren kişileri etkileyebilen ve tedavisiz kalma durumunda hem iş, çalışma ve öğrenme performansına olumsuz etki edebilen, hem de sık rastlanılan hastalıkların oluşumunu kolaylaştırabilen bir durumdur. Her hastada şikâyetlerin sıklığı ve şiddetti değişken olup tedavi kişisel olarak planlanır. En önemli nokta alerjenin saptanması ve alerjenlerden korunmadır. Uygun tedavi ile semptomlar kontrol altına alınabilir. Ancak alerjide korunma ve tedavi uzun süreli bir süreçtir. 

Mart ayı E-bülteninde görüşmek dileğiyle.

Prof. Dr. İbrahim Sayın

Kulak Burun Boğaz, Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı

Paylaşma Seçenekleri

Diğer Makaleler

Topluluğumuza Katılın!

Daha iyi bir dünyayı birlikte tasarlamak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

People Icon

Saygın ve Güçlü
Üyeler

Content Icon

İlham Veren
İçerikler

Communication Icon

Çok Yönlü
Etkileşim

Hemen Katıl