21.04.2022

Dijital Çağda Teknoloji ve Yazılım Sözleşmeleri

Hemen her yazımıza, konuşmamıza ya da görüşmelerimize günümüz dünyasında teknolojinin ve dolayısıyla yazılım süreçlerinin ne denli geliştiğiyle başlıyoruz. Bu durumun en somut çıktılarından biri de her birimizin kendi mesleğinde, yazılım sözleşmeleriyle sıkça karşılaşmasıdır. Peki yazılım sözleşmelerinde hangi hususlar özellikle gözden geçirilmeli, diğer sözleşmelerden farklı olarak hangi konuların altı çizilerek değerlendirilmelidir?

Öncelikle yazılım dahil tüm sözleşmelerde en önemli husus, sözleşme tarafları bakımından karşılığında sağlanacak faydanın beklenen fayda olup olmadığıdır. Ancak bu husus çoğunlukla, tarafların ticari beklentilerini net olarak tanımlayabilmesi ve sözleşmenin diğer tarafının sunacağı mal ya da hizmeti teknik anlamda doğru tariflemesi ile ilgili olmaktadır. Bu nedenle sağlanacak yarar ile beklenen yararın eşleştiğinden emin olunması gerektiğini belirttikten sonra, hukuki ölçütte önem kazanan başlıklara değinmek yerinde olacaktır. 

İlk olarak, her halükârda, sözleşmeye konu edilen yazılımın, yazılımı veren sözleşme tarafının meşru ve yasal bir hakkı doğrultusunda yazılım alana sağlandığının teyit edilmesi gerekmektedir. Bu teyit, yazılımın tescilli olması halinde, farklı yollar ile tescil edilmemiş bir yazılım olması halinde ise farklı yöntemler ile gerçekleştirilmelidir. Aynı doğrultuda, yazılım verenin, yazılım verme konusunda meşru ve yasal bir hakkı olmadığı varsayılarak, üçüncü kişilerce ileri sürülebilecek hak ve iddialar karşısında, yazılım alanın koruma altına alınması gerekmektedir. 

İkinci olarak, yazılımın, özel olarak yazılım alan için mi geliştirildiği ya da mevcut bir yazılımın mı sözleşmeye konu edildiği önem kazanmaktadır. Yazılımın özel olarak oluşturulacak olması halinde, yazılım hazırlık sürecindeki tarafların katkısının değerlendirilmesi gerekir. Yazılım alanın bu süreçte katkısı var ise, fikri mülkiyet hakları bakımından ortak aidiyet gündeme gelebilecektir. Yahut yazılım alanın yalnızca verileri ve veri altyapısı kullanılıyor ise, fikri mülkiyet hakları sahibi yazılım veren dahi olsa, yazılım alanın verileriyle oluşturulmuş ürünün, kişisel veriler ve ticari sırların korunması bakımından koruma altına alınmış olduğunun teyidi gerekir. Buna ilaveten, yazılımın başkalarına ve hatta yazılım alanın rakiplerine sağlanıp sağlanamayacağının da dikkate alınarak sözleşme şartlarının gözden geçirilmesi gerektiği vurgulanmalıdır. 

Yazılım sözleşmelerinde, sözleşme konusu üründen doğru, etkili ve uzun vadede yarar sağlanabilmesi adına, yazılım alanın nesne kodunu almakla yetinmemesi, kaynak koduna erişim imkanını da sözleşmeyle koruma altına alması uygun olmaktadır. Bu konu, uygulamada yediemin sözleşmeleriyle çözüme kavuşturulmaktadır. Yine buna paralel olarak, özellikle yazılım alana özel olarak geliştirilmiş bir ürünün, başka bir sunucuya taşınabilir olmasının ve yazılım alan tarafından üçüncü kişilere devredilebilir olmasının büyük önem arz edeceği unutulmamalıdır. 

Yazılım sözleşmelerinin uygulama süreci de büyük önem arz etmektedir. Bu süreçte ortaya çıkabilecek aksaklıklar çerçevesinde, taraflar kusuru oranında sorumlu olacaksa da her iki tarafın da kusuru olmayan aksaklıkların hangi tarafın sorumluluğunda olduğu dikkatle değerlendirilmelidir. Yazılımı oluşturan ve dolayısıyla pozitif ve negatif özelliklerini daha yakından tanıyan yazılım verenin bu durumlarda sorumlu olması gerektiğini iddia eden uygulamacılar karşısında, yazılımı kullanan tarafın sistemde oluşabilecek aksaklıkların sorumlusu olmasının daha adil olacağına yönelik görüşler de mevcuttur. Bu nedenle, sistemin bekçisi olacak sözleşme tarafının sözleşmede düzenlenmesi önerilmektedir. Yine yaşanan aksaklıklar çerçevesinde, yazılım verenin hangi ölçüde bakım ve geliştirme hizmeti vereceği sözleşmede detaylı olarak yer almalıdır. 

Son olarak, özellikle yazılım alan tarafın, sözleşmenin herhangi bir nedenle yazılım veren tarafından sona ermesi halinde, alternatif bir yazılıma geçilmesi için gerekecek süreyi dikkate alması ve buna göre zorunlu fesih öncesi bildirim süreleri öngörülmesi gerekmektedir. 

Tüm bu hususlar, günümüzde en hızlı ivmeyle sayısı artan yazılım sözleşmelerinin her iki tarafı bakımından da en kritik hususlardır. Bu çerçevede, özellikle sayılan hallerin olmak üzere birçok durumun sözleşme senaryosunda düzenlenmiş olması büyük önem arz etmektedir.

Gazali Demir

Şengün & Partners, Yönetici Kıdemli Avukat

Paylaşma Seçenekleri

Diğer Makaleler

Topluluğumuza Katılın!

Daha iyi bir dünyayı birlikte tasarlamak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

People Icon

Saygın ve Güçlü
Üyeler

Content Icon

İlham Veren
İçerikler

Communication Icon

Çok Yönlü
Etkileşim

Hemen Katıl