15.07.2021

İnan Ekici: İnsan insanın şifasıdır

İlham Verenler sohbetlerine devam ediyoruz. Bu haftaki konuğumuz Otokoç Otomotiv Genel Müdürü İnan Ekici.

İsterseniz önce bir teşekkür ile başlayalım. Hayatınızda birine teşekkür edecek olsanız bu kim olurdu ve neden?

Hayatım boyunca ilişkilerin gücüne, “insan insanın şifasıdır” fikrine inandım. Kişisel ve mesleki hayatımda bugüne gelmeme katkı sağlayan onca kişi varken bu sorunun karşılığında tek bir isim vermek neredeyse imkânsız. Dolayısıyla başta ailem, öğretmenlerim, dostlarım ve Koç Grubu olmak üzere olumlu-olumsuz tüm tecrübeler üzerinden hayatıma dokunan herkese teşekkür ederim.

Sizi tanıyabilir miyiz, yaşamınızdaki kilometre taşlarından bahseder misiniz?

1970 yılında Adana’da doğdum. 1991 yılında Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun olduktan sonra Londra’da City University’nde; Ekonomi ve İnsan Kaynakları eğitimimin ardından; Koç, Harvard, Stanford ve Insead Üniversiteleri’nde liderlik konusunda ve çeşitli alanlarda programlara katıldım. İş yaşamına İngiltere’de, Londra Cyprus Credit Bank’ta başladıktan sonra 1996 yılında Koç Topluluğu’ndaki uzun kariyer yolculuğuma adım attım. Ford Otosan’da Bölge Müdürü olarak görev yaptıktan sonra, 2001 yılında Adana Şube Müdürü olarak Otokoç Otomotiv ailesine katıldım. Ankara Şube Müdürlüğü’nün ardından, 2006 yılında Araç Kiralamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı’nı üstlendim. Temmuz 2019’dan beri de 9 ülkede faaliyet gösteren Otokoç Otomotiv’in Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapıyorum. Mart 2018’den bu yana yürüttüğüm Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER) Yönetim Kurulu Başkanlığı ile DEİK Macaristan İş Konseyi Başkan Yardımcılığı, İstanbul Ticaret Odası Meclis Üyeliği, Girişimci Kurumlar Platformu Danışmanlar Kurulu’nda ve TOBB Otomotiv Meclisi’ndeki çalışmalarımı da çok önemsiyorum. Eğitim ve iş dünyasındaki aşamaları bir kenara bırakacak olursak hayatımdaki en önemli kilometre taşları evliliğim ve çocuklarımızın aramıza katılması oldu.

Sizce sizi diğer herkesten farklılaştıran özellikleriniz neler?

Karşılaştığım herhangi bir durumda -pozitif ya da negatif olabilir- neden-sonuç ilişkisini hiç aklımdan çıkarmam ve olasılık hesaplarını çok severim. Bu benim için bir çeşit zihin jimnastiği, hatta kendi kendime oynadığım bir oyun gibi.  Dünyada öğrenilecek ve deneyimlenecek binlerce, milyonlarca olgu var. Yeniliklere açığımdır ve bütünü görmeye çalışırım. Felsefi anlamda hakikat arayışı da diyebilirsiniz.  İnsanı anlamak, doğayı anlamak, ritmi anlamak ya da anlamaya çalışmak hali…

Günlük yaşamınızda rutinleriniz var mıdır, varsa paylaşır mısınız?

Çok aktif bir iş yaşamım var. Mobilite ve Otomotiv sektörünün dinamikleri düşünüldüğünde, günümün büyük bir çoğunluğu hem güncel ekonomi ve mobilite ile ilgili gelişmeleri takip etmem hem de çok fazla paydaşla irtibat halinde olmam üzerine kurulu. Bana kalan zamanlarda ise iki önemli konuya mutlaka zaman ayırırım: Akşam yemeklerinde masanın başında, dostlarım ve dostluk yapabileceğim kişilerle buluşmak ve mutlaka okuma yapmak.

Bilinmeyen bir yönünüz var mı?

Kitap projem emekliliğimi bekliyor! Diğer yandan yaşadığımız toplumu dönüştürme gücümüze inanıyorum. Dayanışarak, birlikte üreterek, paylaşarak anlamlı oluyor yaşam. Bu nedenle de ortak fayda yaratmaya ve geliştirici faaliyete dayalı çeşitli kurumlarda kişisel olarak yer alıyorum.

Ekibinize alacağınız kişilerde nelere dikkat edersiniz?

Samimiyetine… Bence dürüstlük ve açık sözlülük bir insanda bulunması gereken en önemli özellikler. Gelecek ile ilgili fikirleri duymak, tartışmak, üzerine düşünmek isterim. Çok seslilik ve oradan ortaya çıkacak kolektif kazanımlar çok ama çok önemli iş hayatında. Burada dikkat edilmesi gereken ilişkileri yormadan süreçleri tamamlamak. Dolayısıyla karakter ve fikir kadar üslup da önemli elbette.

Ekibinizi motive etmek için hangi araçlardan yararlanırsınız?

Diyalogda kalırım. Çalışma arkadaşlarınızı dinlemeden, aile bireyi gibi hissedecekleri bir ortam sağlamadan, yaşadıklarını bilmeden ekip olma şansınız zaten yok. Önemli olan topluluk ruhunu yakalamak ve korumak. Bu da ancak açık iletişimle mümkün.

Kuşak farklılıklarını nasıl yönetiyorsunuz?

Tüm profesyonel yaşamım boyunca kurumların, liderlerin ve bireylerin sürdürülebilir başarısındaki en önemli faktörlerden birinin ekip çalışması olduğuna inandım. Onca yıl Koç Topluluğu’nun köklü değerlerini benimsemiş, alanında çok başarılı ekip arkadaşlarıyla birlikte çalışmamsa hiç kuşkusuz bu konudaki en büyük şanslarımdan ve kazanımlarımdandır.

Otokoç Otomotiv olarak hissedarlarımızı, emekli olmuş olanlar dâhil her kademedeki çalışanlarımızı, tedarikçilerimizi, stratejik çözüm ortaklarımızı, bireysel ve kurumsal dış müşterilerimizi, ilişki ve iletişim içinde olduğumuz tüm özel ve resmî kurumlara kadar herkesi ve her kurumu “paydaş” olarak kabul ediyoruz. Süreçlerimiz, tüm paydaşlarımızla karşılıklı güven ve karşılıklı memnuniyet üzerine kurulu. Odağımızda ise “insan” var. Bu yüzden tüm paydaşlarımızı önemsiyor, yaşamlarını kolaylaştırmak için olanaklarımız ölçüsünde yapabileceklerimizi gerçekleştiriyoruz. Hangi kuşaktan olursa olsun odağına insanı alan bu yaklaşım ve şeffaflığın tüm ekipçe benimsenmesi en önemli nokta ve bunu başardığınız zaman uyum da motivasyon da başarı da kendiliğinden geliyor.

Sizce satışta kadın-erkek dengesinin sağlanması neleri değiştirebilir? Bu konuda paylaşabileceğiniz araştırmalar var mı? Varsa biraz bahseder misiniz?

Öncelikle şu kişisel gözlemimi paylaşmak isterim: Kadınların üstün sezgisel gücü, bulundukları her ortamda ilave değer yaratıyor. Otokoç Otomotiv olarak şirketimizin satış da dâhil tüm alanlardaki başarılarının bugüne kadar olduğu gibi gelecekte de ancak kadın çalışanların getirdiği akıl, yaratıcılık, güç ve çalışkanlıktan doğru şekilde yararlanılabilirse artarak devam edeceğine yürekten inanıyoruz. Bu irademizi çeşitli çalışmalarla da destekliyoruz. Örneğin cinsiyet eşitsizliği ile ilgili olarak Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) ile yakın şekilde çalışıyoruz. Bu doğrultuda 2019 yılında kadınların satış alanındaki temsiliyetlerini artırmayı ve güçlendirmeyi hedefleyen Sales Network yani bu yapı içinde yer alan Women in Sales Network platformuna üye olarak cinsiyet eşitliği çerçevesinde önemli bir adım attık. Şimdi ikinci fazda da birlikteyiz. Aynı yıl Koç Holding ile birlikte Kadının Güçlenmesi Prensipleri’ni de (Women’s Empowerment Principles – WEPs) imzaladık.

Öğrencilere kariyer yolculuklarında neler tavsiye edersiniz?

Öğrenmeye açık olsunlar ve kendilerini geliştirme fırsatlarını kaçırmasınlar. Mutlaka iş hayatları dışında da sosyal çevreleri hatta mümkünse bir uğraşları olsun. Babacan tonda değil ciddi anlamda söylüyorum, sağlıklarına dikkat etsinler. Başarının anahtarı denge çünkü… Mutlu olmadan, iyi hissetmeden, geleceğe dair hayal kurmadan, o hayalleri gerçekleştirecek fiziki ve ruhani güce sahip olmadan kariyer hedeflerinin bir yerde aksaması çok olası.  Zor yoldan öğrenmesinler, tecrübe iş yaşamında hep önemli olacak ancak bugünlerde ve gelecekte bana göre “her şeyin bir şeyini, bir şeyin her şeyini” bilenler ön planda olacak. Bilgi ve teknolojik yetkinlik daha da önem kazanacak. Son olarak kendilerine ve işlerine karşı sorumlu davransınlar derim naçizane.

Satış dünyasında olmak sizin için bilinçli bir tercih miydi?

İlk gençlikte düşüncelerim kamu görevleri üzerineydi. Bununla birlikte, iş hayatına atıldığımda satış ve pazarlamanın bana çok uygun olduğunu gördüm. Özellikle de kariyerimin çok başlarında Koç Topluluğu’nun parçası olma şansına eriştikten sonra aslında ihtiyaçları görmenin, projeler hazırlamanın, network sahipliğinin ve sonuçta çözümü üreten tarafta yer almanın keyfine vardım.

Gençlere satış mesleğini tavsiye eder misiniz, neden?

Hangi meslek olursa olsun gençlere öncelikle kendilerine güvenmelerini, kolay pes etmemelerini ve denemekten vazgeçmemelerini öneriyorum. Ayrıca uzun bir yolculuk olarak gördüğüm iş dünyasında bir yandan ilerlerken, en önemli değerin insan olduğunu ve çalışmanın bir yönüyle insanlığa hizmet etme misyonunu da bünyesinde barındırdığını aklımızdan çıkarmamamız gerektiğine inanıyorum. Başarı elbette önemli ve peşinde koşulmalı. Bununla birlikte daha da önemli olduğunu düşündüğüm nokta “her şeye rağmen” değil belli değerlere ve etik kodlara bağlı kalarak başarılı olabilmek. Bu konuda kararlı oldukları sürece genç arkadaşlarımıza kariyer yolculukları süresince satış da dâhil kendileri için doğru alanı keşfetmekten ve çabalamaktan vazgeçmemelerini öneririm.

Pandemi öncesi ve sonrasını ele alırsak bu sürecin sonunda hayatınızda, bakış açınızda neler değişti?

Hiç kuşkusuz geride bıraktığımız yaklaşık bir buçuk yıllık döneme, tüm gündemi değiştiren ve ezberleri bozan Covid-19 salgını damga vurdu. Herkes açısından zorluklar içeren bu dönemin öğretici yanları ise hem bakış açılarını hem de iş yapma modellerini tekrar şekillendirdi. Sıklıkla dile getirdiğimiz gibi bu dönemin en önemli kazanımlarından biri de “her şeyden önce yaşam” düsturunun önemini daha çok kavramamız oldu.

Otokoç Otomotiv olarak salgınla başlayan bu yeni dönemde müşterilerimiz, çalışanlarımız, bayilerimiz, iş ortaklarımız, kısacası tüm paydaşlarımızla yakın temasta olduk. Sağlığı önceliklendiren aksiyonlar aldık. Tüm hizmetlerimizi salgın koşullarına göre şekillendirdik. Paydaşlarımızın değerli öneri ve yorumlarına başvururken bu süreçte kendilerine nasıl destek olabileceğimizi sorduk ve onlardan aldığımız geri bildirimler bize yol gösterdi. Ayrıca hayata geçirdiğimiz toplumsal destek projeleriyle salgından kaynaklanan zorlukları hafifletmeye çalıştık. Salgının beraberinde getirdiği tüm zorlu koşullara rağmen doğru yönetim ve stratejilerimiz sonucunda 2020 yılını başarıyla sonlandırdık. Bu süreçte, otomotiv perakendeciliği pazarındaki payımızı daha da artırdık. Türkiye dâhil 4 ülkede pazar lideri olarak konumlandık. İnovasyon, dijital dönüşüm, fırsat eşitliği ve mobiliteye yönelik ödüllü projelerimizle 2020’de de birçok başarıya imza attık. Döneme uygun yeni uygulamaları hayata geçirerek hizmet kalitemizi ve müşteri memnuniyetini en üst düzeyde tutmaya yönelik çalışmalarımızı devam ettiriyoruz.

Sevdiğiniz bir kitaptan beğendiğiniz bir paragrafı bizimle paylaşabilir misiniz?

Böyle zamanlarda klasikleşmiş kitaplardan alıntı yapmayı tercih ediyorum. Montaigne, Denemeler’in (Çev. Sabahattin Eyüboğlu) “Akıl Erdiremediğimiz Gerçekler” bölümünü şöyle bitirir:

Gözlerin alışkanlığıyla kafalar da her şeye alışır; her an görmekte olduğumuz şeylere şaşmayız, nedenlerini aramayız onların. (Cicero) Gördüğümüz şeylerin yeniliği, büyüklüğünden çok şaşırtır ve nedenlerini aramaya iter bizi. Doğanın sonsuz gücü karşısında daha saygılı olmamız, bilgisizliğimizi, yetersizliğimizi bilmemiz gerekir. İnanılır kişilerin söylediğince olmayacak şeyler duyuyoruz; bunlara inanmasak bile kesip atmamalıyız, çünkü olmaz deyip geçmez, olabilecek şeylerin nereye varabileceklerini bildiğimizi ileri sürmek olur haddimizi bilmeden. Olmayacakla alışılmadık arasında, doğanın akış düzenine aykırı olanla insanların ortak inançlarına aykırı olan arasındaki aynılığı kavrarsak, bir şeye inanmakta da inanmamakta da haddimizi bilecek olursak, Chilon’un kuralına uymuş oluruz: Hiçbir şeyde aşırı gitme yok.”

Sık kullandığınız bir atasözü var mı? Yoksa size göre herhangi bir durumu en iyi anlatan atasözü hangisi?

“Kendi kırbacını kendi cebinde taşı” en benimsediğim ve pek çok durumda kullanabildiğim bir sözdür.

SALES NETWORK Topluluğu için neler söyleyebilirsiniz? Bugünü nasıl görüyorsunuz, gelecek için neler öneriyorsunuz?

Sales Network Topluluğu’nun misyonunu ve satış mesleğinin itibarını tüm kitleler nezdinde artırmaya yönelik katkısını son derece kıymetli buluyor, emeği geçen herkesi şahsım, kurumum ve sektörümüz adına tebrik ediyorum.

SN Leaders Club

İnan Ekici

Otokoç Otomotiv, Genel Müdür

Diğer Röportajlar

Röportaj

06.11.2024

Serda Gökgör: Kolektif iyi olma halini önemserim; basit görünen bir konunun bile bütüne olan etkisi benim için önemlidir

Hayatta değişen zamana ve ihtiyaçlara göre kendimi yenilemeyi, geliştirmeyi ve ilerlemeyi severim. Bir süre hayatıma yeni bilgi, deneyim katmazsam rahatsız hissederim.

Röportaj

16.10.2024

Bora Yıldırım: Benim için Sales Network; ilk resmi mentörlük deneyimimi gerçekleştirdiğim, etkinliklerini merakla beklediğim dev bir ekosistem

Sales Network yıllardır süregelen bir ihtiyaç olan; satış departmanlarında çalışan insanların birbirleriyle ilişkilerinin güçlenmesini sağlayan, onlara farklı şirketlerde çalışan meslektaşları ile biraraya gelme fırsatı veren, düzenlediği etkinliklerle farklı şirketlerdeki iyi örnekleri çoklama imkanı sunan bir topluluk.

Röportaj

12.09.2024

Ali Sadak: Neden kaçıyorsun, sen satışçısın, bunun için doğmuşsun

Kariyerimin ilk yıllarında ciddi zorlandığım ve yöneticimle de anlaşamadığım bir dönemde, bir firma ile lojistik pozisyonu için görüşmüştüm. Sanırım kaçmak istiyordum. 2-3 mülakat geçtikten sonra firmanın İK Direktörü ile görüştüm. Tecrübesiyle durumu fark etti ve “Neden kaçıyorsun, sen satışçısın, bence bunun için doğmuşsun. Şimdi git ve işine 4 elle sarıl, bir yönetici için iş bırakılmaz” dedi.

Topluluğumuza Katılın!

Daha iyi bir dünyayı birlikte tasarlamak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

People Icon

Saygın ve Güçlü
Üyeler

Content Icon

İlham Veren
İçerikler

Communication Icon

Çok Yönlü
Etkileşim

Hemen Katıl