Merhaba,
Sales Network ailesinin hazırladığı E-Bülten aracılığı ile Eylül ayında da sizlerle birlikteyiz. Bu ayki konuğumuz Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof.Dr.Ahmet Akgül. Kendisiyle kalp ve damar sağlığı ve bu konuda dikkat edilmesi gerekenler üzerine kısa bir sohbet gerçekleştirdik.
Keyifli okumalar.
Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı
Hocam hoş geldiniz. Kalp ve damar sağlığımızı bozan, onları yaşlandıran faktörlerden bahsedelim. Kalp ve damar hastalıklarına bir yatkınlık söz konusu mu?
Davetiniz için teşekkür ederim. Kalp ve damar hastalıklarına bir yatkınlık söz konusu. Bu yatkınlıklar buzdağının görünmeyen yüzünü oluşturuyor ve genetik faktörler olarak tanımlanıyor. Kalp ve damar hastalıklarının bazı özel genetik bozukluklarda ilişkileri olduğu gösteren pek çok bilimsel kanıt mevcut. Genetik faktörlerle ilgili pek çok yeni çalışma devam ediyor ve yakın gelecekte genetik geçişler de muhtemelen önlenebilecek. Özellikle kardiyomiyopatiler ve ailesel hiperlipidemiler üzerine yoğunlaşılan ve ailelere genetik danışmanlık yapılması gündeme gelen başlıklar.
Peki bir şikayet ortaya çıkmadan damarlarımızın ne kadar sağlıklı olduğunu ölçmek mümkün mü?
Damarlarımızın genel vücut sağlığı için ipucu veriyor ve damar yaşını ölçmek mümkün. Bunun için kişinin şah damarının inceleyerek damar sağlığı ve damar hastalıkları ile ilgili örneğin kişinin böbrek yetmezliği riskini, görme kaybı riskini ve hatta yüzünün kırışma riskini ortaya koymakta mümkün.
En başta gelen risk faktörlerinden bir tanesi tütün ve tütün mamulleri. Bu konuda neler söylersiniz?
Genel isim olarak "sigara" adı verilen bu ürünleri altında, birçok "önemsenmeyen" ve/veya sigaranın gölgesi altında kalan ürün var. Sigaraya ek olarak nargile, pipo, puro ve sigarillo, kıyılmış/sarmalık tütünler, ağızotu ve enfiye bu ürünlerden. Bu gruba ayrıca elektronik sigaraları da eklemek gerekli. Her bir ürünün içerdiği nikotin miktarı ve diğer zararlı madde içeriği değişken olsa da kalp ve damar sağlığı açısından pasif içicilikte dâhil olmak üzere tütün ve tütün mamullerinin kullanılmasının bırakılması ve bu noktada ihtiyaç duyulduğunda sigara bırakma merkezlerinden destek alınması önemli noktalardan.
Kalp ve damar hastalıkları için diğer risk faktörlerini nasıl tanımlarsınız?
Diğer risk faktörlerinden ilk olarak tansiyon yüksekliğinden bahsetmek isterim. Hipertansiyon hem yaygın hem sinsi hem de önlenebilir kalp damar risklerinden sayılmakta. Yalnızca kalp ve damar hastalıkları için değil, kronik böbrek hastalıkları için de risk artırıcı olup kontrol altına alınması gereken faktörlerden. Diğer bir risk faktörü kan yağları bozukluğu yani dislipidemi. Total kolesterol ve düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterol seviyesini düşük tutmak kalp ve damar hastalıklarının gelişmesini önleyici noktalardan. Kan şekerinin yükselmesi ve diyabet hastalığının kan damarlarının yapısını bozduğu da iyi bilinmekte.
Çağımızın hastalıklarından stres ve stresin kalp damar hastalıkları ile ilişkisine bakıldığında depresyon gibi negatif duygu durumu, kaygı ve anksiyete, Tip A ve D gibi kişilik özellikleri kalp hastalıklarının hem gelişmesinde hem de var olan hastalığın daha hızlı kendini göstermesinde etkili. Kalp ve damar hastalıklarından korunmada psikososyal desteğin önemi eskiden bu yana biliniyor ve bu destek önlemede etkili metotlardan,
Ayrıca en güncel konulardan olan COVID-19 hastalığının en önemli özelliklerinden biri damar üzerine olan negatif etkileri. Damar duvarında iltihap yaparken aynı zamanda damar içinde de pıhtı oluşturarak pek çok kalp ve damar hastalığına yol açabilmekte. İleri yaş, obezite, sedanter hayat tarzı, kötü diyet alışkanlıkları ve alkol diğer risk faktörlerinden. Cinsiyet açısından da erkekler kadınlara göre kalp krizi geçirme açısından daha riskli.
Kalp ve damar sağlığı için dikkat etmemiz gereken noktalar neler?
Aslında vücudumuzun en değerli organı damarlarımız. Çünkü vücudumuzdaki her hücreyi, her dokuyu ve her organı hayatta tutan sistem damar sistemidir. Beynimizi besleyen, ona yaşam kaynağı olarak kanı getiren, kalbimizi çalıştıran ve her dakika 60-100 arası atmasını sağlayan yaşam kaynağı kanı oraya getiren damarlarımızdır. Hem damar sağlığını korumak için genç yaşlardan itibaren önlemler alınmalı hem de ileri yaşlardaki bu önlemler ve olası ortaya çıkacak hastalıklarda yaklaşım kişiye özel olmalı.
Genel önlemler arasında diyet kalp ve damar hastalıklarının önlenmesinde önemli bir yer tutuyor. Hayvansal protein tüketiminin azaltılması meyve ve sebze alımının artırılması gerekli. Günlük yağ alımını gerekli düzeylerin üzerine çıkmaması, şeker ve tuz tüketiminin kontrol altında tutulması gerekiyor. Tam tahıllar, sebze ve meyve tüketimi tercih edilmeli. Bu konuda da kişiselleştirilmiş beslenme yaklaşımlarına ihtiyaç duyulur ve bu nedenle kişilerin bir profesyonel eşliğinde diyetini düzenlemesi önemli noktalardan.
Egzersiz bir diğer önemli noktalardan. Egzersizin vücut için pek çok olumlu etkisinin yanında kalp ve damar sistemine olan yararları da belirgin. Günde en az 10 bin adım atılması, hareketliliğin artırılması en klasik önerilerden. Ancak dünya sağlık örgütü egzersiz önerileri de takip edilebilir. Bu noktada kap ve damar sağlığını korumak için yapılacak egzersizlerle kalp ve damar hastalıklarına sahip kişilerdeki egzersiz süre ve yoğunluğunun aynı olmadığını ve kalp ve damar hastalıklarında egzersizleri mutlaka uzmanların yönlendirmesi ve onlara danışılarak planlanması gerektiği noktasının altını çizmek isterim.
Kilo kontrolüne de azami ölçüde dikkat edilmesi gerekiyor. Diyet ve hareket kilo kontrolünde yardımcı olacaktır. Kan şekerinizi ve tansiyonunuzu olması gereken seviyede tutulması, sigara ve daha önce belirttiğimiz tütün mamullerinden ve alkolden uzak durmak gerekiyor. Son olarak belirtmek istediğim nokta stres kontrolü olacak.
Ekim ayı E-Bülten’inde görüşmek dileğiyle.